Tasarruf Etmeyi Öğrenelim
Elektrik ücretlerine sık sık zam geliyor. Milletimiz hemen başlıyor ağlayıp, sızlamaya. Bu kadar da
zam olur muymuş? Avrupa’da elektrik bedava.ABD’de üstüne para veriyorlar.
Bakıyorum bu ağlayanlara, tuvaletten çıktıktan sonra ışığı söndürmek gibi bir alışkanlıkları yok. O tek
apul orada saatlerle kendi yalnızlığı ile başbaşa kalıyor. Eskiden okullarda resim çekerdim. İlk
yıllarımda çoğu okullarda odun sobası vardı. Odun bitince öğretmen, ya da sınıf nöbetçisi sobaya bir
odun daha atar, ateş devam ederdi. Sonra klima icadı çıktı. Odun sobaları hurdaya atıldı, sınıfların
penceresine birer klima takıldı. Çocuklar odun taşıma derdinden kurtuldu. Ama bu sefer başka bir
sorun ortaya çıktı. Klima sabah bir açılıyor, akşama kadar kapanmak bilmiyordu. Bazan sınıflar
hamama dönüyordu. Çocuklar uflayıp puflamaya başlayınca öğretmen Çocuklar, biraz sıcak oldu
galiba. Evladım, şu yan taraftaki pencereyi aç da sınıf biraz havalansın. Be kadın, pencereyi aç
diyeceğine klimayı kapat desene. Göğü mü ısıtacaksın. Sınıflardaki ışıklar ayrı bir dert. Okullar gündüz
vakti düğün yeri gibi aydınlanırdı. Sabah birisi düğmelere dokunur, akşama kadar kimse ışıkları
kapamayı akıl etmezdi.
Ay sonu gelir, müdür başlar öğrencileri sıkıştırmaya, aidat da aidat diye. Versen bir türlü, vermesen
bir türlü. Ama adamcağız ne yapsın, elektrik parasını cebinden ödeyecek değil ya. Veli bu sefer Milli
Eğitime yüklenir,Bizden durmadan para istiyorlar. Halbuki rakam az olsa hiç sesini çıkarmayacak.
Basınımız kendini meşgul edecek gündem bulmuştur. Müdür para yedi diye bir laf çıkarır.
Temizleyebilirsen temizle.
Aydınlatma fazla bir masraf gerektirmez, ama klimalar yoğun cereyan çeker. Bu araçlar soğutmak için
kullanıldığında yaklaşık saatte 1 kw harcar. Isınmak için kullanıldığında ise bunun çok üstünde masraf
çıkar. O halde ne yapacağız. Evimizin, odamızın, sınıfımızın kapısını devamlı kapalı tutacağız. Klimayı
gerekmedikçe açmayacağız. Pencere kenarlarını, kapı altlarını hava geçirmeyecek şekilde tıkayacağız.
Türkiye’de mimari tasarım 50’li yıllardan sonra bitmiştir. Yeni yapılan inşaatlar Avrupa’nın, ABD’nin
kötü birer kopyasıdır. Evlerimizin, bahçelerimizin tasarımını da tasarrufa uygun yapmak zorundayız.
örneğin evimizin güneye bakan yanına kışın yapraklarını döken ağaçlar dikmeliyiz. Böylece kışın
güneşten yararlanır, kışın da ağaçların gölgesiyle güneşten korunuruz. Kuzey cephesine ise çam ağacı
dikmek en doğrusudur. Bizi dört mevsim soğuktan korur.
Evlerde kalorifer peteklerinin yeri de çok önemlidir. Birçok evde mekandan kazanmak için petekler
pencerelerin altına yerleştirilir. İşte en büyük yanlış da budur. İki cisim arasındaki ısı farkı ne kadar
fazla olursa bu ikisinin arasındaki ısı alışverişi de o kadar hızlıdır. Petekleri pencerenin altına koymakla
dışarının soğuk havasına yakınlaştırmış oluyoruz. Böylece peteklerden çıkan ısı odaya yayılmadan
pencere camından kaçıp gider. usta bir mimar petekleri odanın pencereden en uzak yere
yerleştirerek oluşabilecek ısı kaybını önler.
Buzdolapları, ütü, saç kurutma, şofben, bunlarda evlerde cereyan tüketen araçlardır. Buzdolapları
ortalama günde bir kw cereyan harcar. Bunu düşürmek veya artırmak elimizdedir. Buzdolabına sıcak
yemek koymayalım, kapısını mümkün olduğu kadar az açalım. Bazı yeni evlerde buzdolabı yer
kaplamasın diye bir köşe ayrılmıştır. Bu tasarım da son derece yanlıştır. Buzdolabı içindeki ısıyı
motoru aracılığıyla alıp dışarı veren bir cihazdır. Bu ısının çıkışı ne kadar kolay olursa dolap o kadar az
çalışır. Dolabın arkasında bulunan kafes şeklindeki kısım ısı çıkışına yarar. Bazı yeni tip dolaplarda ise
ısı yanlardan çıkar. Her iki tip dolapta da bu kısımların etrafı açık bırakılmalı, mümkünse rüzgar alması
sağlanmalıdır. Buzdolapları kesinlikle güneş alan bir mekana veya sobanın yakınına konmamalıdır.
Dolabın ve diğer elektrikli araçların çalışma saatleri de çok önemlidir. Şimdilerde birçok evlerde akıllı
saatler kullanılmaktadır. Bu saatler üç tarife üzerinden hesaplama yapar. Sabah 7 ile akşam 17 arası
normal tarife, akşam 17 ile akşam 22 arası zamlı tarife, akşam 22 ile sabah 7 arası ucuz tarife. O halde
elektrik harcamalarımızı mümkünse akşam saatlerinde yapmayalım. Ütü yapacaksak, duş alacaksak,
bu işleri saat 17 den önce, veya 22 den sonra yapalım. Bu dolaplarımızı akşam 17 de devre dışı
bırakalım. Dört beş saat çalışmasa bir kayıp olmaz. Gece 22 de tekrar fişi takarız.
Bir son uyarı, elektronik aletlerimizi uyur durumda bırakmayalım, cereyanı tümüyle keselim. Yapılan
bir hesaplamaya göre böylelikle bu aletlerin tüketimi % 5 oranında azalıyor. Hepinize ılık bir kış günü
dilerim.