Instagram’ın kapalı kaldığı 3 gün boyunca Türkiye’nin küçük ve büyük işletmeleri toplam
6 milyar TL kaybetti. Instagramın Türkiyede kapalı kalması halinde olumsuz etkilenecek
bazı sektörler şöyle sıralandı:
• Küçük İşletmeler
• Reklam Verenler/Alanlar
• Grafik Tasarımcılar
• Sanatçılar
• Dijital Haber Kuruluşları
• Büyük Markalar
• Kamu Kurumları
• Turizm Sektörü
• Sanat ve Kültür
• Eğitim ve Bilgilendirme
• Sporcular ve Fitness Eğitmenleri
• Yardım Kuruluşları ve Kampanyaları
Bu yukarıdakini ben yazmadım. Küresel baronların akıl hocaları tarafından yazılmış ve
devreye sokulup içimizdeki ortakları tarafından yayılan bir algı propagandası bu.
İddiasına göre zarar günde 2 milyar lira, yılda eder 700 milyar lira. Vay be. Bütçe
açığımız geçtiğimiz yıl 1 trilyon, 300 milyar lira olmuş. Yanı neredeyse bu yasaklamanın
ekonomimize verdiği zarar bütçe açığımızın yarısı kadar, şayet yasak devam ederse.
Ben bir de vatandaşın bu konudaki fikrini alayım dedim. Bizim karşıda bir umumi tuvalet
var, işleten de Şerife Teyze isimli bir vatandaşımız. Sordum Şerife Teyze'ye "Sen bu
İnstagram yasağı hakkında ne düşünüyorsun". Ben İnstagram falan bilmem dedi. Sıkışan
beni bulur, işte kapı açık, gelsin yapsın işini, versin paramı rahatlayıp gitsin, ben onu
bilirim. Bir de vatandaşlardan ricam, lütfen duvara pislemesinler, işlerini bitirdikten sonra
bol su döksünler. Belim koptu yahu milletin pisliğini temizlemekten. Sana sormak
istediğim bir soru var: "Ben gece burayı kilitliyorum, vatandaş da bu sefer işini otların
içine yapıyor. Kitlemesem, o daha tehlikeli. Hapçılar, otçular için mekan olur burası
karanlıkta. Polis de benden bilirse, işte yandık o zaman".
Şerife Teyzeye hayırlı işler dileyerek ayrıldım. Baktım parkta bir grup genç oturuyorlar.
Ama hiçbiri aralarında konuşmuyor. Kimisi havaya bakıyor, kimisi yere. Doğru ya
İnstagram da kapalı. Belki öbür sosyal medya kanaları da iletişim dışı kalmıştır.
Çocuklara yapacak bir şey kalmamış. Konuşmayı da unutmuşlar, bakınıp dururlar.
Bize göre İnstagram olsun, Facebook veya X olsun, dünyada önemli bir görev yapıyorlar.
iletişim ve etkileşim alanında son 30 yılda bu kanallar aracılığıyla hızla ilerledi. Ama
burada dur demek gerekiyor. Bu kanallar bir bilgi çöplüğüne döndü. İsteyen kafasına
göre istediğini söylüyor. Hangisi doğru, hangisi yanlış, nasıl anlayacağız. Diyorlar ki
demokrasi var, insanlar kendileri için doğru olanı bulup seçerler. Şimdi bir açıyorsunuz,
tıbbi bir konuda sekiz tane hekim ayrı ayrı şeyler söylemiş. Tıp bilgisi olmayan vatandaş
bunu nasıl değerlendirecek. Daha da kötüsü siyasi nedenlerle bu kanallarda türlü
yalanlar uçup gidiyor. Hangisi doğru, nasıl bileceğiz? Bu da yetmiyormuş gibi bunların
küresel çete üyesi sahipleri bizim söylediklerimizi sansürlüyor, engelliyor. Onlara yalan
serbest, bizlere doğruları söylemek bile yasak.
Şimdi tutuştular içimizdeki ajanlarını devreye soktular. Yakında İnstagramı açın,
enflasyon düşer diye konuşurlarsa şaşmayalım.
Onun için tez zamanda yerli ve milli arama motorumuzu, yerli ve milli sosyal medya
sistemlerimizi devreye sokmak zorundayız. O zaman ne onların yalanlarını dinlemek
zorunda kalırız ne de onlar bizim sözlerimize sansür koyabilir.