Geçtiğimiz yazımızda yerel yönetim seçimlerinde ortaya çıkabilecek isimlerden söz etmiştik. Devam
ediyoruz.
Önce Gelecek Partisinden başlayalım. Artık bir geleceği kalmadı ama orada bir Selahattin Kayaman
Abimiz var. İlerlemiş yaşına rağmen tüm Muğla ilinde partinin hem İl başkanı, hem üyesi, hem de
seçmeni gibi çalıştı. Gerçi partisi bir oy alamadı, fakat CHP'nin sırtından Muğladan bir milletvekilini
meclise sokmayı başardılar. Kanımca Selahattin Bey yoruldu artık. Bu dönem istirahata çekilir diye
düşünüyorum.
MHP'yi unutmayalım. Herkesin baraj altında kalır dediği bu parti yurt çapında oylarını önemli ölçüde
artırdı. Fethiyede ise azalma var. Biz bu azalmayı üç nedene bağlıyoruz. Birincisi şu ki Behçet Bey
henüz ülkücü kesimde gündemden düşmedi. Onun ismi bir kıpırdana yapmaya yetiyor. Behçet Bey
başka yerde olduğu için oyların bir kısmı da ona gitti derim. İkinci neden ise yılların siyasetçisi Cengiz
Çayın ikinci sırada oluşu diye düşünüyoruz. Cengiz Beyin ismi ne kadar akıllarda olursa olsun
MHP'nin oylarını iki milletvekili çıkarmaya taşıyamaz. Ve öyle oldu.
Biraz da Özlem Balcı Hanımdan söz edelim. Bir adayı liste başına koymak için iki neden vardır.
Bunlardan birincisi o adayın mutlaka kazanmasını istersin. Örneğin o isim usta bir siyasetçidir, onu
mecliste başkan yapmayı planlarsın. Seçilebilmesi için de liste başına oturtursun. Veyahut o kişi
siyaset açısından fazla etkin olmasa bile sanatçı veya bilim adamı gibi ülke çapında tanınmış önemli
bir isimdir. Onu liste başına oturtursun. Seçmen o ismi görünce partinin amblemine bile bakmadan
mühürü üstüne basar.
Şimdi bildiğimiz kadarıyla Özlem Hanımın etkin bir siyasi örgüt geçmişi yok. Önceki seçimlerde Ak
Partiden aday olmak istemişti. Kendisiyle o zaman tanışıp, el sıkışmıştık. Bu seçimde baktık MHP'den
liste başı olmuş. Mesleki hayatını inceledik, kendi halinde bir sinema sanatçısı. Kameranın hem
önünde, hem de arkasında duran çok yönlü birisi. Ama ülke çapında bir tanınmışlığı yok, yani isim
olarak listeyi sürükleyemez. Fethiyenin bir köyünde dünyaya gelmiş olması da ona fazla bir ayrıcalık
getirmez. O halde neden liste başı?
Duyduğumuz kadarıyla Belediye seçimlerinde de Fethiye veya Seydikemer'den aday olması
düşünülüyormuş. Bize göre yöneticiler bir kere daha düşünsün derim. Hiç belediyecilik tecrübesi
olmayan birini aday yapmak ne kazandırır ki.
MHP'de belediyede gerçekten yararlı olabilecek bir isim varsa o da Kamil Mutlu Demirtaştır. Şu an
Fethiye Belediye Meclisinde görev yapıyor. Siyasi tecrübesi var. Örgütçülüğü de ileri düzeyde. Önceki
yıl Fethiye Esnaf Odası seçimlerini son gece kendisine kurulmuş olan bir komplo ile kaybetti. Bunun
nedenlerini iyice araştırmış, safını ona göre belirlemiş olması gerekir şu günlerde. Bilmem kendisi bir
göreve talip midir? Ancak iş adamlığından da gördüğümüz kadarıyla önüne konulan görevi layıkıyla
yapacak birisine benziyor.
Gençleri unutmadık tabii. ABD'den gelme Salih Eroğlu duruyor karşımızda. Eski kurt siyasetçilerden
Erdal Eroğlunun Amerikada eğitim görmüş oğlu. Kendisiyle tanıştık, görüştük. Çok sevecen, iyi niyetli
bir arkadaşa benziyor. Henüz belirli bir siyasi partide ismi öne çıkmış değil. Ama Fethiye hakkındaki
projeleriyle ilk anda göze çarpıyor.
Ne yazık ki Salih Beyin biraz daha siyasi deneyim kazanması gerekiyor. İnsanlarla görüşürken güler
yüzlü yaklaşım kuşkusuz iyi bir şey, ancak her konuya hemen atılmak olumsuz tepkilere neden
olabilir. Örneğin seçim gecesi Ak Partililer ile CHP liler arasında sokakta bir tartışma yaşanırken, ve her
iki partinin yetkilileri olayı yatıştırmaya çalışırken ileri atılıp tartışmaya katılmaya çalışmak ve oradaki
bazı insanları suçlamak biraz yersiz oluyor. Bir de geçtiğimiz Ocak ayında Fethiye Belediye Başkanı
Alim Karacanın gazeteciler günü nedeniyle bir kısım gazetecilere verdiği yemeği eleştirmiş. Benzer
yemeklere biz Behçet Bey devrinde yirmi yıl boyunca katıldık. İçkili veya içkisiz olması başka bir
tartışma konusu. Ama hiçbir gazeteci arkadaşımız Behçet Beyin bir kadeh rakısını içti diye onun kulu
kölesi olmadı, bildiği doğru yolda yürüdü. İçen içti, içmeyen içmedi, ama hep birlikte konuştuk,
olayları değerlendirdik ve en önemlisi yeni dostluklar kazanmış olduk. Biz diyoruz ki bu yemekler
eskisi gibi daha geniş katılımlı olsun, hep birlikte birbirimizi tanıyıp, öğrenmeye çalışalım.
Bir isim de ben atayım ortaya; Ak Parti Fethiye gençlik kolu başkanı Sinan Cengil. Dün kendisiyle
konuştuk, önümüzdeki seçimde kesinlikle bir yere adaylığı söz konusu olmadığını söyledi. Sadece Ak
Partide İlçe Yönetim kurulu üyesi olarak kalmak isteği varmış. Kendisine başarılar dileriz. Aslında
istikbal vaad eden bir siyasetçi, yavaş, fakat emin adımlarla ilerliyor. Birden kendini kurtlar sofrasına
atmıyor. Kuyruğu, kulağı kaptırmak da var işin içinde. Bakalım önümüzdeki yıllar bu isimden çok
konuşacağız gibime geliyor.
Yine söylüyorum, gönlünde adaylık yatanlar, ortaya çıkıp da bizim göremediklerimiz, ses versin.
Onlara da satırlarımızda yer verelim. Hepinize başarılar.