Siyasetçilerin çok konuştuğundan şikayet edilir. Konuşur, konuşur ama iş icraata gelince söylediklerini
unutur derler. Biz işin orasında değiliz. Bazı siyasetçilerin neden sessiz durduklarının merakı içindeyiz.
Örneğin Osman Abi, son günlerde pek konuşmuyor. Belki de artık yeter, emekli olma zamanı gelmiştir
diyordur. Olsun, ama yine de kendi sesi olmasa bile ses verdi geçen gün. Hem de yurdun dört bir
yanından gelen zurnacılarla, öyle bir ses verdi ki, taa Yunan kıyısından işitildi. Ara sıra böyle değişik
sesler de hoşuna gidiyor insanın.
Ama biz ses derken siyasi konuşma, siyasi eylem demek istiyoruz. Seçim zamanı geliyor, özellikle bu
seçimde iddialı olduklarını söyleyen Ak Partili, MHP li siyasetçilerden bir ses bekliyoruz. Muhalefet
partileri dersen, onlar daha ne söyleyeceklerine karar veremedikleri için şimdilik aralarında
konuşuyorlar. Ama ya Ak Parti. Ak Parti Muğla siyaseti birkaç başkan hariç sessizliğe gömülmüş
durumda. Bu gidişle seçime nasıl girecekler, anlayabilmiş değiliz.
Bakıyoruz İstanbula, bir Mehmet Tevfik Göksu var, esenler Belediye Başkanı, aynı zamanda Ak Parti
İBB grup başkanı. Adam hiç susmuyor, her gün bir konu buluyor, başlıyor Ekrem İmamoğlu'na
çatmaya. Ötekisi gerçi sus pus. Zaten hizmet gibi bir sıkıntısı olmadığı için eleştiriler bir kulağından
girip ötekisinden çıkıyor. Kemikleşmiş CHP'li kitleye güvenerek iktidarda kalmaya çalışıyor. Ak Parti
İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de her gün bir şeyler bulup sahneye çıkıyor. Bu gün de
''Dünyada bir günde en çok otobüs yakan şehir, İstanbul'' diye bir konuşma yapmış. Malum,
İstanbul'da hemen her gün bir otobüs, tramvay, metro kazası oluyor, belediye araçları durup
dururken yanıp tutuşuyor. Başkan da bunu gündeme getirmiş bugün.
İlçe belediye başkaları da boş durmuyor. Örneğin Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen Çalıca
Camiinin çevresindeki çarpık yapılaşmaya dur diyor. Eski yapı sahipleri ile anlaşıp geniş bir kentsel
dönüşüm çalışması yapıyor. Bununla da kalmıyor kaderine terk edilmiş tarihi eserleri restore edip
ülkeye kazandırıyor, millet bahçeleri yapıyor ve bu yaptıklarını da her fırsatta medya aracılığı ile
duyuruyor. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ise daha çok kültürel çalışmalarla ilgileniyor. Ekrem
İmamoğlu ile giriştiği polemikler de oldukça dikkat çekiyor.
Diğer şehirlerin başkanları, siyasetçileri de durmadan bir şeyler yapıyor, bir şeyler konuşuyor.
Muğlaya gelince, en dertli ilçelerden biri de Bodrum, susuzluktan kırılıyor. Yönetimdeki CHP'li Ahmet
Arasın varlığı ile yokluğu belli değil. Nerede Ak Parti yöneticileri. Seçimde Aras'ın karşısına çıkacak
adaylar nerede? Seslerini neden duymuyoruz? Aras'a muhalefeti Ak Parti içinden sade üyeler yapıyor.
2019 yerel seçimlerinde yöneticiler CHP'nin kalesi Muğla'da yedi belediyeyi aldık diye öğünüyorlardı.
Gerçek başka türlüydü ama. Seydikemer, Kavaklıdere ve Köyceğiz dışındaki Dalaman, Ortaca, Ula ve
Yatağan belediyeleri CHP'nin kendi içinde bölünerek ikişer aday çıkarması sonucu Cumhur İttifakına
geçti. Geçmesine geçti ama diyorum bu arkadaşlar seçildiklerine pişman mı oldular. Hayırlısıyla şu
dönemi tamamlayalım da nasıl olsa yine CHP alır buraları deyip kendilerini hiç yormuyorlar anlaşılan.
Arada bir MHP'li Âlim Uzundemir'in sesini duyuyoruz, o kadar.
Kavaklıdere küçük bir ilçe. Çalışkan bir parti örgütü ve belediyesi var. Pek fazla da ses çıkarmalarına
gerek yok zaten. Herkes birbirini tanıyor. Seydikemer Belediyesinde ise Başkan Önder Akdenizli hem
çalışıyor, hem konuşuyor. Orada Ak Parti-MHP birlikteliği rayına oturmuş, güzel bir kadrolaşma
yapmışlar. Tabii eski belediye başkanı, şimdiki Muğla Milletvekili Yakup Otgöz'ün de katkısı büyük bu
çalışmada.
Fethiye'de ise CHP'li Âlim Karaca belediye başkanı. Adamcağız samimi olarak çalışmak istiyor ama
elinde kadrosu yok, belki de içeriden birileri onun ayağını kaydırmak için çalışıyordur, bilinmez.
Sürekli küçük hatalar yapıyor, bunlar da medyaya yansıdığında başarısızlığın belgesi olarak görünüyor.
Eskiden Ak Parti İlçe Başkanı Turgay Öztürk zamanında partide bir sessizlik hakimdi. Şimdi işler
değişti. Bakıyorum parti arı kovanı gibi işliyor. Gelen, giden çoğaldı. Vatandaş karşısında bir sorumlu
kişi bulabiliyor. Yeni Başkan Turan Kovancı diğer yöneticilerin konuşmama konusunda almış oldukları
kararı da çiğnemiş gibi. Âlim Bey'in eleştiri konusu yapılabilecek tüm eylemlerinde mikrofonu eline
alıyor ve bir beyanat veriyor. Sonra da bunları sosyal medyada yayınlıyor. Aday adayı Keramettin
Yılmaz da boş durmuyor, geçtiğimiz gün MuğlaTürkTV'e çıkarak seçilirse yapacakları konusunda
açıklamalarda bulundu.
Peki nerede il yöneticilerimiz. İl Başkanımız biliyorsunuz avukat. Avukatlar çok konuşur, biz de
Gültekin Akça başkanımızın sesini, ara sıra da olsa duymak istiyoruz. Eray Çiçek Bey Menteşe
başkanlığına aday olmak istiyormuş. Kendisi aynı zamanda Ak Parti Büyükşehir meclis grubu başkanı.
Onun da sesini ara sıra duymak istiyor vatandaş. Bakalım Osman Abi'yi nasıl eleştirecek. Hani Tevfik
Göksu gibi sesi Muğla'dan İstanbul'a gidecek kadar gür çıkmasın. Biz buradan Fethiye'den duyalım
yeter. Her şeyi iki milletvekilimize bırakmayalım. Onlar Meclis tatile gireli beri halkla ilişkiler
konusunda görevlerini yapıyorlar. Şimdi meclis açılacak Ankara'ya gidecekler.
Biraz gayret, olacak galiba bu işler.