Sinan Ogan isimli sayın siyasetçi cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunda % 5,17 oy alarak önemli bir başarı elde etti. Seçim sonrası herkes onun ikinci turda hangi adayı destekleyeceği konusuna odaklanmıştı. İş bununla da kalmıyordu, Ogan'ın oyları içinde bağlı bulunduğu Ata ittifakı içindeki Ümit Özdağ'ın Zafer Partisinin de oyları vardı. İkinci turda yarışacak Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkı % 5 civarında olduğuna göre Ogana giden oyların ikinci turda nereye yöneleceği önem taşımaktaydı.
Bilindiği kadarıyla hem Ogan, hem Özdağ milliyetçi isimler; onlara oy veren kitlenin de milliyetçi olması düşünülür. Bu kitlenin bir başka özelliği daha var; adaylarının mülteci karşıtı olduğunu bilerek ona oy verdiler. O halde bu kitlenin oylarına talipseniz milliyetçi ve de mülteci karşıtı olmanız gerekir.
Şimdi önce Erdoğan'a bakalım. Milliyetçi olduğu konusunda hiç kimsenin şüphesi yok. Onun için bu konuda rahat. Öte yandan mülteciler konusunda biraz sıkıntılı. Zira mülteciler onun iktidarında geldi, şimdi aramızda yaşıyorlar. Biz burada Suriye ve mülteciler konusunda rahatlıkla bir açıklama yapabiliriz. Gerçekte Suriye diye bir devlet olmadığını, mevcut hükümetin bu nüfusun ancak 11 milyon kadarına sahip olabildiğini, geri kalanının 4 milyonunun Türkiye'de, 3 milyonunun Türkiye ve Rusya güvencesindeki Suriye topraklarında, 4 milyon kadarının ise Kürt bölgesinde ve diğer komşu ülke topraklarında yaşadığını söyleyebiliriz. Suriyeli dediğimiz kişilerin bundan 100 yıl önce bizim vatandaşlarımız olan kişilerin torunları olduğunu, Suriyeli diye bir halk olmadığını da rahatlıkla konuşabiliriz. Diplomatik bir sorumluluğumuz bulunmadığından gerçekleri daha rahat söyler, şu an için Suriye'de bir devlet boşluğu olduğunu, boşlukların başkaları tarafından doldurulmak gibi bir alışkanlıkları bulunduğunu, Suriye'de oluşan boşluğun bir taraftan Rusya, diğer taraftan terör örgütü PKK-PYD aracılığı ile ABD tarafından doldurulduğunu, Türkiye'nin de bir komşusu ve tarihteki sahibi olarak bu boşluğu doldurmakta öncelikli hak sahibi olduğunu yazarız.
Bu arada hem Erdoğan, hem de biz Suriye'den Türkiye'ye karşı bir terör tehdidi olduğunu, yapılan müdahalenin bunu durdurmak amaçlı olduğunu, bunun sonucunda Türkiye'ye bir sığınmacı akını geliştiğini, sığınmacıların toprakları kurtarıldığında bunların önemli bir bölümünün evlerine, yurtlarına döneceğini anlatabiliriz.
Anlayabildiğimiz kadarıyla Erdoğan Ogan ile yaptığı konuşmalarda bu konulara değinmiş, ve her iki siyasetçi birçok konuda uyum sağlayarak Ogan ikinci turda Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklamıştır. Buna karşılık Kılıçdaroğlu milliyetçi seçmenin oylarını alabilmek için katı milliyetçi maskesi takmak zorunda kalmış,ama bu maske yüzüne uymadığı için havada asılı kalıyormuş gibi görüntü vermiştir. Kılıçdaroğlu'nun biz de teröre karşıyız şeklindeki söyleminin gerçek olmadığı bilinse bile masanın altındaki gizli ortak PKK bundan telaşa düşmüş ve kendisine bağlı seçmenin bu ifadeye inanıp oy vermekten kaçınacağını düşünerek Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerini bir kez daha açıklamıştır.
Kılıçdaroğlu'nun en rahat olduğu konu ise sığınmacılardır. Eskiden söylediği gibi tüm sığınmacıları evlerine göndereceğini rahatlıkla tekrar etmektedir. Bu konuda Ogan ve Özdağ seçmeni de kendisiyle büyük ölçüde aynı fikirdedir. Bir taraftan da seçmenin duygusal tarafıyla oynanmakta, onların Erdoğan'a kayabilecekleri düşünülerek sığınmacılar konusunda yalan fırtınası estirilmektedir. Örneğin bir gün sığınmacıların 10 milyon kişi oldukları söylenmekte, ertesi gün bu rakama zam yapılarak 13 milyon olduğu iddia edilmektedir.
Tanık olduğumuz bir olayı aktararak yazımıza son verelim. Geçtiğimiz salı günü CHP yöneticilerinden Özgür Özel Fethiye Beş Kaza Meydanında konuşuyor. Milliyetçi seçmeni ateşlemek için şehitlerimiz üzerinden bir söylem yapıyor : "Türkiye Suriye'de kaç şehit verdi? 500 den fazla. Peki Rusya? Sıfır. Peki Amerika? Sıfır". Yani biz enayiyiz, boşuna şehit veriyoruz demeye getiriyor.
Bir de kendi ağızlarından Rus ve Amerikalıları dinleyelim.
"HABER GİRİŞ 30.09.2018 23:28 , 30.09.2018 23:42
Rusya: Suriye'de 112 Rus askeri öldü
Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Bondarev, Rusya’nın Suriye’de operasyonlara başlamasından bu yana 112 Rus askerinin hayatını kaybettiğini açıkladı." Tarih 2018, belki şimdiye kadar daha fazla ölü vermişlerdir.
Bir de ABD'ye soralım: "Suriyeli muhaliflere ait ‘Eldorar’ adlı haber sitesinin bildirdiğine göre Haseke-Tel Temr karayolundaki Rekba bölgesinde Amerikan askeri konvoyunun geçişi sırasında yola yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 3 Amerikan askeri olay yerinde öldü."
Tek bir olay, bundan birkaç yıl önce olmuş. Toplam rakamı bulamadım, gerçek rakamı hiçbir zaman söylemezler, çünkü ABD askeri ölümsüzdür.
Şimdi ölü sayısını bile doğru söylemiyor bunlar. Bir de pazar günü kazara devleti teslim etsek ne olur acaba halimiz.