Önceki gün Fethiyeli hayvan severlerin Beş Kaza meydanında yaptıkları toplantıyı bir süre izledim. Bir
kısmı İngiliz misafirlerimizden oluşan yaklaşık üç yüz kişilik bir topluluk iktidarın çıkarmak istediği yeni
hayvan hakları yasasına karşı konuşmalar yapıyordu.
Bu gibi topluluklarla ilk karşılaştığımda onların sınıf yapısını incelerim. Bunun sonucunda o toplantının
konusu ve gidişi hakkında oldukça yeterli bilgi sahibi olmak mümkündür. Şimdi çıkacak yasa iktidar
tarafından hazırlandığına göre buna karşı olanların da seküler, Batıcı, zengin ve tahsilli kesimden
olması beklenebilir. Gerçekten de görünüm bu düşüncemi kanıtlıyordu. Ancak şöyle bir var sayım da
yapılabilir, seküler kesim yasaya karşı, sokak köpeklerinin uyutulmasını istemiyor, bunun karşısındaki
az gelirli, Müslüman, az tahsilli kesim sokak köpeği düşmanı mı olmalı. Acaba bu kesim yasa hakkında
ne düşünüyor? Hayvan severler bir tarafta, köpek düşmanları bir tarafta, bu biraz anlamsız olmuyor
mu?
Bu konuyu bir kenara bırakalım, bu yasa çıkar mı? Bize göre iktidarın önerdiği biçimde çıkmaz. En
fazla sokak köpeklerinin zaman içinde barınaklarda toplanması biçiminde kabul edilir. Ama her iki
durumda da uygulama olanağı bulamaz. Söz konusu olan 4 milyon sokak köpeği. İktidar diyor ki
bunların hepsi toplansın. Bir ay içinde sahiplenilmeyenler uyutulsun. 4 milyon köpeği toplamak için
Türkiye'deki belediyelerin tüm personelini bu iş ile görevlendirmek zorundasınız. Bitmedi, bu işi
yaparken şimdi sokaklarda yürüyüş yapanlar o zaman köpekleri belediyecilerden kaçırmak için türlü
çalışmalar yapacak. Belediyeciler ile vatandaş arasında bir kaçma kovalamaca ortaya çıkacak. Bitmedi,
belki bir kısım vatandaşlar belediyecilerle kavgaya tutuşacak, yaralanmalar, hatta ölümler olacak.
Bitmedi, şu an ortalarda görünmeyen iktidar yanlısı köpek dostları da sahaya çıkıp seküler teyzelerle
birlikte eyleme katılacak.
Şimdi soruyorum, iktidar bu yükü kaldırabilir mi?
Diyelim ki uyutmak faslını aradan çıkardınız, bütün köpekleri toplayıp barınaklara kapattınız. Bu
hayvanların bakım maliyetini hesaplayan oldu mu? Sokak köpekleri birilerinin iddia ettiği gibi seküler
teyzelerin önlerine koyduğu mamalarla beslenmiyor. Mama ile beslenen köpek sayısı bunların % 10
unu geçmez. Diğer köpekler lokantaların yemek artıkları, evlerden atılan çöpler ile besleniyor. Çoğu
da çöp tenekesi karıştırıyor. Hatta ölü kuşları ve diğer leşleri yiyen de var. Bunlar bir bakıma çevre
temizliği de yapmış oluyorlar böylece. Şimdi bunları barınakta beslemeye kalkarsanız hepsine mama
yedirmek zorundasınız. Bir köpek günde yarım kilo mama yer. Bunun da yaklaşık ederi 50 lira. Hesap
edin bunun belediyelere yıllık maliyetini. Köpeklerin bakımı, temizliği için istihdam edeceğiniz
personel sayısını da hesaba katarsanız belediyelere altından kalkamayacakları bir mali külfet yüklemiş
olursunuz.
Köpeklerin sahiplenileceği hikayesi de bir yalan. Evinde köpek beslemek isteyen insan sayısı son
derece az, bunlar yine seküler teyzeler. Zaten onların evinde yeterince köpek var, yenisini almak
istemeyeceklerdir. O halde dört milyona yakın köpek bir şekilde belediyelerin başına dert olacak.
Bu yasa çıkar mı? Çıkar. Ama büyük bir olasılıkla uyutma maddesi olmadan çıkar. Belediyelere
köpekleri toplayıp barınaklara koyması için bir süre verilir. Bu süre de her yıl uzatılır. Sonunda bu iş
olacağına varır, köpekler eskisi gibi yaşar. Belki kısırlaştırma işi hızlanacağı için bundan on beş yirmi yıl
sonra memlekette köpek kalmaz. Bu tartışma da biter.
Ama biz tartışmayı sürdürelim; iktidar neden böyle önemsiz bir konuyu ısrarla ısıtarak önümüze
koyuyor ve bir tartışma ortamı yaratmaya çalışıyor. Sorun köpekler olmadığına göre bunun altında
yatan neden nedir. Acaba belirli çevrelerin dikkati ve enerjisi böyle boş konulara yönlendirilip bu
kesimler hareketsiz hale mi getirilmek isteniyor. Bütün bunların cevabını önümüzdeki günlerde
anlayacağız.
Bu arada yeni bir gelişmeye de tanık olduk. Dün Beşkaza Meydanında toplananlara benzer
kalabalıklar genellikle Türkiye laiktir, laik kalacak biçiminde sloganlar atardı. Ama bu sefer
aralarından birisi çıktı, bize göre çok da doğru söyledi. Arkadaş şöyle konuştu 'Türkiye çoğunluğu
Müslüman olan bir ülkedir. Müslümanlarda hayvan sevgisi esastır. Onların böyle bir katliam yasasına
evet demeyeceğine inanıyorum Herkes de kendisini alkışladı. Aceleyle tam olarak sözlerini
aktaramadıysam özür dilerim. Gerekirse düzeltme yapsın. Ancak şu da var ki bu yasa tasarısı bir kısım
insanımızda değişim sürecini başlatmış görünüyor. O da ülkemiz için bir kazanç.