Uhud Savaşı Nedir?
Bedir Savaşı'ndan sonra Müslümanlar sayıca artmaya başlamıştır ve Arabistan topraklarında artık bir İslam devleti kurulacağı herkes tarafından bilinmektedir. Ebu Sufyan Medine'ye bir mektup göndermiştir ve bu mektupta açıkça Müslümanları uyarmıştır. Hz. Muhammed (s.a.v.) Müslüman ordularının başında yer almaktadır. Mektup eline geçtiğinde ise derhal savaş birliğini toparlamıştır. Çünkü bu uyarı bir tehdit niteliği taşımaktadır.
Savaşa hazırlık esnasında strateji belirlenmektedir. Savunma mı olunacak yoksa taarruza mı geçilecektir. Yapılan bu istişare sonrasında savaşta alınacak stratejinin taarruz olmasına karar verilmiştir. Hz. Muhammed
(s.a.v.) ordusunu Medine topraklarının en kuzeyinde yer alan Uhud dağına çekmiş ve en iyi nişancı okçuları tepelere yerleştirmiştir. Bu esnada da Kureyşliler Medine topraklarına doğru hareket etmektedirler. Müslümanlar bu ordu karşında oldukça az sayıdaydılar.
Müslüman ordunun az sayıda olmasının sebeplerinden biri de savaş için Medine’den bin kişilik Müslüman ordusu ile yola çıkılmıştır. Fakat Abdullâh bin Übey, ordudan kimilerini kışkırtmış ve üç yüz kişiyi kendi tarafına çekerek yeniden Medine’ye dönmüştür.
Kureyş ordusu Medine topraklarına girer girmez Müslümanlara doğru hücum ettiler. Bu hücumda ise Kureyş ordusunun kaybı daha fazlaydı. Bu yüzden toplu bir şekilde geri çekilme kararı aldılar. Geri çekilmeleri sonrasında bu sefer Müslüman ordusu onların üzerine hücum etti. Okçular erken davranarak bulundukları tepeyi terk ettiler. Ganimet toplamak için savaş alanına indiler. Zaten savaşın seyri de tam olarak burada değişti.
Okçuların bulundukları alanı terk ettiğini gören Kureyş ordusunun bir kısmı tepeye doğru hareket etti. Ganimet toplamaya çalışan Müslüman ordunun ardından şiddetli bir saldırı başlattı. Geri çekilen Kureyş ordusunun diğer bölüğü ile olanları görerek yeniden hücuma kalktı. Artık Müslüman ordusu iki taraftan da kuşatılmıştı. İslam ordusu komutanı olan Hamza mızrak darbesi ile canından oldu. Uhud Dağı'na doğru geri çekilmek zorunda kalan Müslümanlar, savaşı kaybetti. Bu savaşta Hz. Muhammed (s.a.v.) yaralanmıştı.
Uhud Savaşı, Müslümanların ilk kez yenilgiye uğratıldığı bir savaştır. Savaş stratejisi bozulmuş ve okçuların aç gözlülüğü yüzünden kaybedilmiştir. İslam tarihi açısından oldukça önem taşıyan bu savaş bir ders niteliği taşımaktadır.
Müslümanların içerisinde yer alan ikiyüzlü kişilerin ortaya çıkması da savaşın seyrini değiştiren en önemli noktalardan biridir. Henüz savaş başlamadan önce savaşa katılmaktan vazgeçen kimseler olmuştur. Bu durumda onların kim olduğu bilinmiş ve buna göre temkinli davranılmıştır.
Müslüman ordusunun içerisindeki ikiyüzlü kimseler belli olduktan ve gerekli önlemler alındıktan sonra, ordu daha güçlü bir hale gelmiştir. Doğal olarak savaşta da daha iyi bir mücadele vermişlerdir. Fakat yerini terk eden okçular seyri değiştirmiş ve itaat etmek yerine aç gözlülüğe yenik düşüp
ganimetlere yönelmişlerdir.
Okçulara komuta eden Abdullah arkadaşlarını uyarmıştır. Fakat karışık okçu birliği ganimet toplamaya inmiş ve tepede Abdullah ile beraber sadece 7 kişi kalmıştır. Bunu gören Mekkeli Kureyşlilerin bir kısmı fırsatı kaçırmamıştır.
Pek çok ibretlik öyküyü barındıran Uhud Savaşı'nın en can alıcı noktası ise budur. Müslümanlar ilk başlarda savaşı kazanacaklardı, gidişat bunu gösteriyordu fakat bu noktada aniden iki ateş arasında mücadele vermeye başlamışlardı. Geri çekilerek Uhud Savaşı’nda büyük bir yenilgiye uğratıldılar.
(CNN Türk'ten alıntıdır)
Tarih tekerrürden ibarettir derler. Tarihimizi iyi öğrenirsek tekerrür etmemesini sağlayabiliriz.