Küresel Isınma, Yanlışlar ve Doğrular

AKIN TEZEL

28-09-2023 15:07

Birkaç haftadır "Bu kış havalar çok soğuk olacak, şiddetli kar yağışı görülecek" biçiminde haberler medyayı işgal ediyor. Biz de merak ettik, açtık ekranı. Karşımıza "El Nino" çıktı. El nino İspanyolcada oğlan çocuk demek. Meteoroloji uzmanları Pasifik Okyanusunda zaman zaman oluşan ve sürekli yer değiştiren bir hava sistemine bu ismi vermişler. Bu sistemin gücüne ve bulunduğu yere göre dünya üzerindeki hava olaylarını farklı etkilediği bulgusundan yola çıkarak bu kış ABD üzerinde havanın nasıl geçeceği konusunda öngörülerde bulunmuşlar.

Baktım ki aynı zaman dilimi için sekiz ayrı tahmin yapılmış. Öte yandan El Nino'ya baktım, Pasifiğin kuzeyinde hep aynı yerde duruyor. O halde bu hava sistemi değişmeden duruyorsa neden sekiz ayrı hava olayı oluşturuyor? Her halde bu yaramaz çocuk yerinde duramıyor, hoplayıp zıplıyor, o zaman da havalar birden değişiyor diye düşündüm.

Bu havadisler küresel ısınma edebiyatını aklımıza getirdi. Malum, son otuz yıldır, başını küresel finans çetesinin çektiği bir akım her hava olayını küresel ısınmaya bağlamak çabasında. Bunda da oldukça başarılı oldular. Bizim siyasilerimiz bile yarın hava nasıl olacak diye sorduğumuzda "küresel ısınma gerçeğinin ışığı altında" gibi sözlerle konuşmaya başlıyorlar. Biz de dedik ki bu küresel ısınma edebiyatının ne kadarı gerçek, ne kadarı küresel finans çetesinin uydurması, bunu açığa kavuşturalım.

İddia edildiğine göre dünyamız giderek ısınıyor. Dünyanın ortalama ısısı 1900 yılından beri 1,5 derece santigrad arttı. 2100 yılında ise bu rakam 3,5 derece olacak deniyor. Buna neden olarak da fosil yakıtlardan atmosfere verilen CO2 gazının bir sera etkisi yaptığı, yani dünya üzerine düşen güneş ışınlarının geriye yani uzaya yansımasını önlediği öne sürülüyor. Her iki söylemde de gerçek payı var. Dünyamız gerçekten sürekli ısınıyor, bu ısınmanın nedenlerinden biri de CO2 gazı.

Doğa bilimlerinin temel kurallarından biri de sağlıklı ölçümler yapılmasıdır. Örneğin konumuzda atmosferdeki CO2 tabakasının yoğunluğu, bu yoğunluktaki bir tabakanın ışığı yansıtma kat sayısı kesinlikle hesaplanıp önümüze konmak zorunda. Ayrıca zaman içinde dünyamıza güneşten gelen enerji miktarı ölçülüp bu da küresel ısınma hesaplarına dahil edilmeli. Bunların hiçbiri yapılmıyor.

Gerçek şu, güneşten dünyamıza ulaşan enerji miktarı süreklilik göstermiyor, her an ve her yıl değişiyor. Güneşte bazen fırtınalar, patlamalar oluşuyor, enerji yükü birden artıyor. Sonra durgun bir döneme giriliyor. Bu dönem birkaç gün, birkaç yıl, hatta asırlar sürebiliyor.

Örneğin dünyamız MS 10 ve 11 yüzyıllarda aşırı sıcak bir dönem geçirmiş. Sonra yavaş yavaş soğuk döneme girilmiş. 14 yüzyıl oldukça soğuk geçmiş. 15 ve 16. yüzyıllarda soğuma yavaşlamış. Ancak 17. yüzyıla gelindiğinde dünya buzul devrinden beri en soğuk çağını yaşamış. Daha sonra yavaş yavaş ısınma başlıyor. Ama arada bir soğuk dönemler var. Örneğin 1929, 1954 gibi.

Küreselciler son devirlerde dünyada meydana gelen ısınmayı nüfus artışı, sanayinin gelişmesi gibi etkenlere bağlıyorlar. Doğru olduğunu var sayalım. O zaman 10 ve 11. yüzyıllardaki sıcak devreye nasıl açıklayacaklar. Ona da şöyle bir cevap bulmuşlar. O tarihte haçlı seferleri yapıldı. Avrupada büyük baş hayvan üretimimi azaldı. Bunun sonucu hayvanların atmosfere saldığı ve yansımayı kolaylaştıran sülfür gazı da azaldı. Böylece yansıma zorlaştı ve dünya ısındı. Bu yalana da ancak küresel çetenin müritleri inanır.

Şu örnek bile küresel ısınmanın sadece CO2 salınımına bağlı olmadığını gösteriyor. O halde 2050 yılında sıfır karbon hedefi gibi uydurmaları bir kenara bırakmamız gerekiyor. Bütün bunlar küresel çetenin sanayiyi zora sokup finans oligarşisini güçlendirmek için yaptıkları oyunlardan ibaret.

Şimdi soralım 2050 yılına 27 yıl var. Devletimiz ülkenin her yerinde petrol kuyuları açıyor, dört yanımızdaki denizlerde doğal gaz şebekeleri kuruyor. 2050 ye geldiğimizde bu kuyuların ağzına çimento döküp kapatacak mıyız. Tabi ki hayır. Fosil yakıtlar da tüm dünyada olduğu gibi bizde de kullanılmaya deva edecek.

Şunu da unutmamak gerek, fosil yakıtlar dışında yenilenebilir enerji kullanımını küresel ısınma yalanından bağımsız olarak düşünmek zorundayız. Yenilenebilir enerji, yani hidroelektrik, güneş, rüzgar, jeotermal ve dalga enerjisi kullanımı dünyada yayılıyor. Türkiye özellikle bu kaynakların tümüne sahip. Yakıt masrafı olmayan, işletme giderleri son derece düşük bu enerji türlerinin kullanımına özellikle destek olmalı ve teşvik etmeliyiz. Hiç belli olmaz, küresel çetenin güdümündeki çevreciler bir gün gelir HES lerde olduğu gibi güneş enerjisi, rüzgar enerjisi kullanımına da karşı çıkmak için bir bahane bulurlar. Onların bu girişimlerini boşa çıkarmak için şimdiden hazırlıklı olmalıyız.

 

DİĞER YAZILARI Bütün Kabahat Müfredatta Mı? 01-01-1970 03:00 Toplu Çılgınlık 01-01-1970 03:00 Seçmen Yeni Seçilen Belediye Yöneticilerinden Ne Bekliyor 01-01-1970 03:00 Filimi Geriye Saralım 01-01-1970 03:00 Seçimleri Kim Kazandı ? 01-01-1970 03:00 Şimdi Ne Olacak ? 01-01-1970 03:00 Hüzünlü Gemi 01-01-1970 03:00 Vatandaş Yasalara Uymuyor, Biz de Yasaları Vatandaşa Uydururuz 01-01-1970 03:00 Fethiye Neden Fethiye Oldu? 01-01-1970 03:00 Muğla Seçimlerinin Sosyo Politiği 01-01-1970 03:00 Bana Göre Hava Hoş 01-01-1970 03:00 Herkes Safını Belirlesin 01-01-1970 03:00 Karamsarlık ve Yılgınlık 01-01-1970 03:00 Tosun Gibi Maşallah 01-01-1970 03:00 Emperyalizmin Dini Yoktur 01-01-1970 03:00 Dönüm Parası 01-01-1970 03:00 Athena 01-01-1970 03:00 Bir Başkadır Fethiye'nin Sonbaharı 01-01-1970 03:00 Ortanın Solu 01-01-1970 03:00 Filistin İsrail Savaşı Nereye? 01-01-1970 03:00 İmama Kızıp Oruç Bozmak 01-01-1970 03:00 Müşteri Kızıştırma 01-01-1970 03:00 Besmeleyi Unuttuk 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Faciası Ne Zaman Son Bulacak? 01-01-1970 03:00 Önce Kendimizi Eleştirelim 01-01-1970 03:00 Sesi Çıkmayan Siyasetçiler 01-01-1970 03:00 Rahat Bırakın Kızları 01-01-1970 03:00 Ne Kadar Da Sevinmiştik 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'dan Büyüktür (II) 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'ya Sığmayacak Kadar Büyüktür 01-01-1970 03:00 Villakondu 01-01-1970 03:00 Bizden Hatırlatması 01-01-1970 03:00 Kültürel Saldırı Altındayız 01-01-1970 03:00 Elbette Bir Bildiği Vardır 01-01-1970 03:00 Sıcaklarda Ne Yapmalıyız 01-01-1970 03:00 Sağlam Giren, Hasta Çıkar 01-01-1970 03:00 Örgüt Yöneticileri Nasıl Olmalı 01-01-1970 03:00 Cenazeyi Taşıyan Başka, Gömen Başka 01-01-1970 03:00 Karasinek mi, Sivrisinek mi? 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, Yeni İsimler 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, İsimler... 01-01-1970 03:00 Matematik Ne Diyor? 01-01-1970 03:00 Bu Adamlara Devlet Teslim Edilmez 01-01-1970 03:00 Okçular Tepesinde Ne Oldu 01-01-1970 03:00 Bu Seçim Farklı Seçim 01-01-1970 03:00 Soğanın Cücüğü 01-01-1970 03:00 AHLAKIN FAY HATTI: 01-01-1970 03:00 Müteahhitler Günah Keçisi Oldu 01-01-1970 03:00 Sokak Köpekleri Üzerinden Siyaset 01-01-1970 03:00 Tasarruf Etmeyi Öğrenelim 01-01-1970 03:00