Vatandaş Yasalara Uymuyor, Biz de Yasaları Vatandaşa Uydururuz

AKIN TEZEL

25-01-2024 14:45


Türkiye'de köyden şehire göç 50'li yıllarda başladı. İstanbul, Ankara, İzmir derken bütün şehirler az
veya çok bu göçten nasibini aldı. Ama ortada bir sorun vardı. Şehirlere doluşan bu insanların oturacak
evi yoktu. O sıralarda devlet burnunun ucunu görmekten acizdi. Bu konuda hiçbir şey yapmadı.
Vatandaş kendine göre bir çözüm buldu, sokakta yatacak değildi ya. Şehrin kenarında, kıyısındaki boş
arazilere kafasına göre paylaştı. Bunların çoğu da devlet arazisiydi. Şahıs arazisine çökenler
mahkemelik oldular. Ama devlet arazisine oturanlar şanslıydı. Çıkan aflarla bu arazilerin sahibi
oldular. Hatta 70 lerde aşırı sol örgütler bir kısım devlet arazisini parselleyerek kendi yandaşlarına
sattılar.
Araziler tamamdı ama ev yapmak için para gerekti. O da yoktu. Gecekondu sözcüğü buradan
türemiştir. Göstermelik de olsa bu arazilerin üstüne ev yapılmasına karşı çıkan belediyelerden kaçmak
için konutlar gece vakti, belediyecilerin izinli olduğu saatlerde yapıldı. Bunlar da çoğu tek katlı,
damları ise açılıp, düzleştirilmiş peynir tenekelerinden yapılmıştı.
50' li ve 60'lı yıllar böyle geçti. Gecekondu semtleri büyüdükçe büyüdü. Bu arada sahiplerinin eline
biraz para geçmişti. Bir yolunu bulup tek katlı gecekondularını beş, altı katlı gecekondu apartmanlar
haline dönüştürdüler. İhtiyaçlarının dışında kalan dairleri ise köyden yeni gelen hemşehrilerine
kiraladılar. İnşaatlar çürük mü çürüktü. Denizden alınan kum yıkanmadan beton yapımında
kullanılıyordu. Beton içinde demir ise kaybolup gidiyordu.
Br taraftan bu çürük apartmanlar şehirleri çepeçevre sararken oluşan nüfus yoğunluğu sonunda
büyük ulaşım sorunları ortaya çıkıyordu. Bunun yanı sıra alt yapı sorunları dağları aşıyordu. Çünkü
herşey plansız, programsız yapılmış, arada bir çıkarılan af yasalarıyla yasalar mevcut duruma
uydurulmuştu.
70'li,80'li ve 90'lı yıllar böyle geçti. 1999 yılı Ağustos ayında bir gece meydana gelen deprem çok şeyi
değiştirdi. Artık gecekondu apartman devri bitmişti. Ciddi yasalar çıkarıldı, yeni yapılan inşaatların
uyması gereken kurallar belirlendi ve bu inşaatlar gerçek bir şekilde denetlendi. Ama eski çürük
binalar yerinde duruyordu, ayrıca yeni binalar daha sağlam oldukları için eski beş altı katlı yapıların
yerine onbeş yirmi katlı yapılar ortalığı doldurdu. Nüfus arttıkça arttı, alt yapı kilitlendi.
Sonunda devlet bu işe el attı. Ak Parti hükümeti çıkardığı kentsel dönüşüm yasasıyla 1999 öncesi
yapılmış çürük binaların yıkılarak yerine şehircilik kurallarına uygun konut siteleri yapılmasını
kararlaştırdı. İşin sorumlusu olarak da Murat Kurum isimli genç bir mühendisi getirdi. Önce bakan
olarak görev yapan bu mühendis şimdi İstanbul Belediye Başkan adayı olarak karşımıza çıkıyor. Diğer
büyük şehirlerde de oldukça başarılı adaylar göze çarpıyor. İnşallah hepsi kazanır.
Şimdi sormak gerek, yazık değil mi bu kadar masraf ve emeğe. 50'li, 60'lı  yıllarda devlet bu işin
planlamasını yapsaydı, gelenlere planı ve projesi, aynı zamanda alt yapısı hazırlanmış arsalar verseydi.
İsteyen burada usulüne uygun inşaatlar yapsaydı, olmaz mıydı?
Son aylarda Fethiye'de de bir çeşit işgal hareketi başladı. Ama bu işgal biraz farklı. Vatandaş devletin
arazisini değil, kendi tarım arazisini işgal ediyor. Buralara gecekondu misali lüks villalar kuruyor. Amaç
da bunları günlük veya haftalık yabancılara kiraya vermek. En ucuz otel ücretinin kişi başı 1500 lira
olduğunu düşünürsek dört kişilik bir aile 15 günlük bir tatil için 90 bin liraya yakın ücret ödeyecek. Siz

villanızı adamlara 30-40 bin liraya kiralıyorsunuz. Hem de müstakil apart. Aynı apartı normal kiracıya
uzun süreli kiralasanız alacağınız para 15 bin lira en fazla. Böylece vergisiz, algısız, hiçbir sorumluluk
taşımadan tatlı kazanç elde ediyorsunuz.
Ama ilerde Fethiyede tarım toprağı kalmayacak, siz de kendi mülkünüzde bir zaman gelecek kiracı
durumuna düşeceksiniz, onu düşünen yok. Bol kazan, krallar gibi yaşa, sonra ??? Belediyemiz sağ
olsun, melek gibi insanların yönetiminde. İstersen caddenin ortasına gecekondu oturt karışmıyor. İşin
o tarafı da sağlam. Ancak bu sefer de karşınıza profesyonel otelciler çıkıyor . Haksız rekabet
istemediklerinden Ankarada lobi yapıyorlar. Sonunda meclisten günü birlik kiralanan apartların
aynen diğer oteller gibi mevzuata tabi olmasını gerektiren bir yasa çıkıyor. Bu sefer de apartçılar lobi
yapıyor, biz bu kadar kuralı bu kadar kısa sürede nasıl yerine getireceğiz diye.
Doğrudur, villaların çoğu ruhsatsız. Yasal hale gelmeleri için imar planlarının değişmesi, ya da imar affı
gerekli. Hiç olmazsa bunlar yerine gelinceye kadar bizi idare edin diyorlar. Bu istekleri kabul görüyor.
Şimdi top mecliste yasalar mevcut işgal durumuna nasıl uydurulacak, büyüklerimiz onu düşünüyorlar.
Biz diyoruz ki biraz da Fethiyeyi düşünün. Trafik içinden çıkılmaz durumda. Ovanın orta yerini turizme
açarsanız bütünüyle kilitlenir. Kazdığınız yolları yeniden kazıp alt yapı döşemek zorunda kalırsınız.
Yeni aday siyasetçiler çözüm bulmuş bile ; Beni seçerseniz Fethiye merkezde bazı yolları trafiğe
kapatacağım" diyor. Hadi hayırlısı.

DİĞER YAZILARI Bütün Kabahat Müfredatta Mı? 01-01-1970 03:00 Toplu Çılgınlık 01-01-1970 03:00 Seçmen Yeni Seçilen Belediye Yöneticilerinden Ne Bekliyor 01-01-1970 03:00 Filimi Geriye Saralım 01-01-1970 03:00 Seçimleri Kim Kazandı ? 01-01-1970 03:00 Şimdi Ne Olacak ? 01-01-1970 03:00 Hüzünlü Gemi 01-01-1970 03:00 Fethiye Neden Fethiye Oldu? 01-01-1970 03:00 Muğla Seçimlerinin Sosyo Politiği 01-01-1970 03:00 Bana Göre Hava Hoş 01-01-1970 03:00 Herkes Safını Belirlesin 01-01-1970 03:00 Karamsarlık ve Yılgınlık 01-01-1970 03:00 Tosun Gibi Maşallah 01-01-1970 03:00 Emperyalizmin Dini Yoktur 01-01-1970 03:00 Dönüm Parası 01-01-1970 03:00 Athena 01-01-1970 03:00 Bir Başkadır Fethiye'nin Sonbaharı 01-01-1970 03:00 Ortanın Solu 01-01-1970 03:00 Filistin İsrail Savaşı Nereye? 01-01-1970 03:00 İmama Kızıp Oruç Bozmak 01-01-1970 03:00 Küresel Isınma, Yanlışlar ve Doğrular 01-01-1970 03:00 Müşteri Kızıştırma 01-01-1970 03:00 Besmeleyi Unuttuk 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Faciası Ne Zaman Son Bulacak? 01-01-1970 03:00 Önce Kendimizi Eleştirelim 01-01-1970 03:00 Sesi Çıkmayan Siyasetçiler 01-01-1970 03:00 Rahat Bırakın Kızları 01-01-1970 03:00 Ne Kadar Da Sevinmiştik 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'dan Büyüktür (II) 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'ya Sığmayacak Kadar Büyüktür 01-01-1970 03:00 Villakondu 01-01-1970 03:00 Bizden Hatırlatması 01-01-1970 03:00 Kültürel Saldırı Altındayız 01-01-1970 03:00 Elbette Bir Bildiği Vardır 01-01-1970 03:00 Sıcaklarda Ne Yapmalıyız 01-01-1970 03:00 Sağlam Giren, Hasta Çıkar 01-01-1970 03:00 Örgüt Yöneticileri Nasıl Olmalı 01-01-1970 03:00 Cenazeyi Taşıyan Başka, Gömen Başka 01-01-1970 03:00 Karasinek mi, Sivrisinek mi? 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, Yeni İsimler 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, İsimler... 01-01-1970 03:00 Matematik Ne Diyor? 01-01-1970 03:00 Bu Adamlara Devlet Teslim Edilmez 01-01-1970 03:00 Okçular Tepesinde Ne Oldu 01-01-1970 03:00 Bu Seçim Farklı Seçim 01-01-1970 03:00 Soğanın Cücüğü 01-01-1970 03:00 AHLAKIN FAY HATTI: 01-01-1970 03:00 Müteahhitler Günah Keçisi Oldu 01-01-1970 03:00 Sokak Köpekleri Üzerinden Siyaset 01-01-1970 03:00 Tasarruf Etmeyi Öğrenelim 01-01-1970 03:00