Bir Başkadır Fethiye'nin Sonbaharı

AKIN TEZEL

26-10-2023 14:26

Türkiye'nin kuzey bölgelerinde yazlar kısa ve serin geçer. Örneğin İstanbul'da Haziran ayının ortalarından Eylül'ün ortasına kadar denize girebilirsiniz. Eylül ortasında yağışlar bir başlayınca deniz mevsimi son bulur. Eskiden Marmara kıyılarında da denize girilebiliyordu, şimdi deniz kirlendi. İstanbullular Karadeniz kıyısındaki Şile ve Kilyos plajlarına hücum ediyorlar. Orada da Karadeniz'den gelen dalgalarla boğuşuyorlar.

Karadeniz bölgesinin kıyıları ise yaz boyunca serin ve yağışlıdır. Temmuz ve Ağustos aylarında denize girebilirsiniz. Onu da ancak soğuk sudan çekinmezseniz yapabilirsiniz. Su sıcaklığı hiçbir şekilde 20 dereceyi aşmaz.

İzmir ise kuzeye oranla daha sıcaktır. İdeal plajlarından Çeşme Ilıca sürekli kuzey rüzgarları altında dalgalıdır, ama yazın dört ayı denize girilir. Seferihisar tarafları ise kuzey rüzgarlarına kapalı, dalgasızdır. Mevsim daha uzun sürer. Fethiye ise bir başkadır.

Fethiye'yi konuşmadan önce mevsimlerin insan alışkanlıkları üzerinde ne biçim bir etki bıraktığını inceleyelim. Kuzey bölgelerimizde yaşayan insanlar doğal olarak deniz mevsiminin yaz ortasındaki birkaç a olduğu konusunda koşullanmıştırlar.  Yalnız kuzeyde yaşayanlar değil tüm insanlar kendi yaşadıkları bölgenin iklimine uygun olarak koşullanmıştır. Onlar için havanın soğuk veya sıcak olması fark etmez. Temmuz ayı geldi mutlaka yazdır ve hava sıcak olmalıdır. Açılıp saçılırlar. Halbuki o günlerde bir soğuk hava dalgası yurdu silip süpürmüş, neredeyse sobalar yakılacak hale gelmiştir. Ama onlar bir kere takvime göre hareket etmeye alıştıklarından bir türlü ortama uyamazlar.

Benzer bir koşullanmaya biz Fethiye'deki Avrupalı turistlerde de rastlıyoruz. Ancak onlar ters yönde koşullanmışlardır. Fethiye'nin sürekli günlük güneşlik olduğu bilgisi beyinlerine kazınmıştır. Bunun tersini düşünemezler. Geçtiğimiz gün yağmur başladı. Zaten sabahtan beri bulutlar dolaşıyor, ara sıra gök gürlüyordu. Baktım bizim turistler yine çırıl çıplak ortalıkta dolaşıyorlar. Belli ki hâlâ güneş açık diye hayal ediyorlar.

Ama ne yazık ki Avrupalının hepsinde Fethiye hakkında bu biçim bir bilgi yok. Özellikle çevrelerinden Türkiye'ye gitmemiş olanlar ülkemiz ve Fethiye hakkında bir şey bilmiyorlar. Eylül ayı geldiğinde kış başlar diye düşünüyorlar. Halbuki Fethiye'de Kasım ayı sonuna kadar yaz bitmez. Arada serin ve yağışlı günler olsa dahi Ekim ve Kasım ayı toplamında en az kırk beş gün güneşli ve yağışsızdır. Deniz suyu sıcaklığı ise ancak kasım sonunda 20 dereceye düşer.

Geçen gün baktım Ovacık, Hisarönü boşalmak üzere. Turistler elini ayağını çekmiş. Şimdi büyük bir kampanya yapmalıyız. Özellikle yaşlı turistler, çocuklarının okul problemi olmayanlar için ideal günlerdeyiz. Yalnız Avrupalılar değil, Türkiye'nin her yerinden misafir kabul edebiliriz. Bu tarihlerde  iş yerlerinden izin almak da daha kolay olabilir. Fiyatlar da yaz ortasına oranla daha ucuzdur. Turizmden ekmek yiyenlerin kollarını sıvamasını bekliyoruz.

Kasım bitti, havalar soğudu. Adamları soğuğun ortasında suya sokamayız. Ama kış turizmi mümkün. Bir zamanlar Eren Dağı diye bir yer vardı. Orada bir kayak pisti ve konaklama yeri kuruldu. Sonra işletmecinin ortakları arasında ihtilaf çıktı, mekan kapandı. Bildiğimiz kadarıyla mahkemelik olmuşlar, yıllardır tartışma bitmemiş. İş mahkemelerin insafına kaldı mı uzadıkça uzar, o işten hayır gelmez. Unutmak daha iyi. O zaman önümüzde bir fırsat var. Seçimler geliyor. Adaylar dizi dizi vaadlerini sıralamaya başladılar. Biz onlardan kimseyi aya götürmesini istemiyoruz. Biraz da seslerini yükseltsinler, şu Eren Dağı konusunu küflü sandıktan çıkarsınlar. Onlar konuşursa belki devletimiz de bu işlere bir el atar ve sorunun çözümü için gereken girişimlere başlar. O zaman da Fethiye'de "Turizm mevsimi bitti, şimdi altı ay kazandığımızı yiyeceğiz. Ya paracıklar çabucak biterse ne olur halimiz" diye ağlayan kalmaz.

DİĞER YAZILARI Bütün Kabahat Müfredatta Mı? 01-01-1970 03:00 Toplu Çılgınlık 01-01-1970 03:00 Seçmen Yeni Seçilen Belediye Yöneticilerinden Ne Bekliyor 01-01-1970 03:00 Filimi Geriye Saralım 01-01-1970 03:00 Seçimleri Kim Kazandı ? 01-01-1970 03:00 Şimdi Ne Olacak ? 01-01-1970 03:00 Hüzünlü Gemi 01-01-1970 03:00 Vatandaş Yasalara Uymuyor, Biz de Yasaları Vatandaşa Uydururuz 01-01-1970 03:00 Fethiye Neden Fethiye Oldu? 01-01-1970 03:00 Muğla Seçimlerinin Sosyo Politiği 01-01-1970 03:00 Bana Göre Hava Hoş 01-01-1970 03:00 Herkes Safını Belirlesin 01-01-1970 03:00 Karamsarlık ve Yılgınlık 01-01-1970 03:00 Tosun Gibi Maşallah 01-01-1970 03:00 Emperyalizmin Dini Yoktur 01-01-1970 03:00 Dönüm Parası 01-01-1970 03:00 Athena 01-01-1970 03:00 Ortanın Solu 01-01-1970 03:00 Filistin İsrail Savaşı Nereye? 01-01-1970 03:00 İmama Kızıp Oruç Bozmak 01-01-1970 03:00 Küresel Isınma, Yanlışlar ve Doğrular 01-01-1970 03:00 Müşteri Kızıştırma 01-01-1970 03:00 Besmeleyi Unuttuk 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Faciası Ne Zaman Son Bulacak? 01-01-1970 03:00 Önce Kendimizi Eleştirelim 01-01-1970 03:00 Sesi Çıkmayan Siyasetçiler 01-01-1970 03:00 Rahat Bırakın Kızları 01-01-1970 03:00 Ne Kadar Da Sevinmiştik 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'dan Büyüktür (II) 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'ya Sığmayacak Kadar Büyüktür 01-01-1970 03:00 Villakondu 01-01-1970 03:00 Bizden Hatırlatması 01-01-1970 03:00 Kültürel Saldırı Altındayız 01-01-1970 03:00 Elbette Bir Bildiği Vardır 01-01-1970 03:00 Sıcaklarda Ne Yapmalıyız 01-01-1970 03:00 Sağlam Giren, Hasta Çıkar 01-01-1970 03:00 Örgüt Yöneticileri Nasıl Olmalı 01-01-1970 03:00 Cenazeyi Taşıyan Başka, Gömen Başka 01-01-1970 03:00 Karasinek mi, Sivrisinek mi? 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, Yeni İsimler 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, İsimler... 01-01-1970 03:00 Matematik Ne Diyor? 01-01-1970 03:00 Bu Adamlara Devlet Teslim Edilmez 01-01-1970 03:00 Okçular Tepesinde Ne Oldu 01-01-1970 03:00 Bu Seçim Farklı Seçim 01-01-1970 03:00 Soğanın Cücüğü 01-01-1970 03:00 AHLAKIN FAY HATTI: 01-01-1970 03:00 Müteahhitler Günah Keçisi Oldu 01-01-1970 03:00 Sokak Köpekleri Üzerinden Siyaset 01-01-1970 03:00 Tasarruf Etmeyi Öğrenelim 01-01-1970 03:00