Toplumlar, tarih boyunca insanların birbirleriyle olan etkileşimlerine ve sosyal rollerine dayanan karmaşık yapıların bir sonucudur. Bu yapı içerisinde bireylerin, bazen kendilerine uygulanan zulüm ve haksızlıklara karşı durmaları ve adaletin sağlanması adına güçlerini birleştirmeleri büyük bir önem taşımaktadır. "Yapmadığın şeyi başkasına yapma" anlayışı da tam bu noktada karşımıza çıkar. Toplumun önde gelen figürlerinin, liderlerinin ve öğretimcilerin verdikleri vaazlar ve toplumsal söylemler, çoğu zaman kendi deneyimlerinden ve yaşadıklarından çıkarılan dersler üzerinden şekillenir. Bu bağlamda, bir kölenin, hocasından köle azat edilmenin faziletlerini duymak istemesi ve hoca tarafından bir yıl süresince vaaz verilmemesi, "Sözümü hâl edindim, ondan sonra söyledim" ifadesiyle kendi pratiğinde yaşanılan adaletin önemini vurgulamaktadır.
Kölelik ve Zulüm
Tarihte kölelik, birçok medeniyetin temel taşlarından biri olmuştur. Kölelerin, sahipleri tarafından birer mal olarak görüldüğü ve insani haklarının göz ardı edildiği bu dönemde, onların yaşamları acılarla doluydu. Hoca, köle sahibinin bir malı olarak gördüğü bu insanların acılarına duyarsız kalamazdı. Bu durumu bir vaaz ile değiştirme çabasının ardında yatan motivasyon, hem bireysel hem de toplumsal adalet arayışının bir yansımasıydı. Ancak hoca, insanlara köle azat etmenin faziletlerini anlatmadan önce kendi hayatında bu pratikleri göstermenin gerekliliğine inanıyordu. Bu yaklaşım, insanların kendi yaşamlarıyla söyledikleri arasındaki bağı kurma ihtiyacının bir tezahürüydü.
Hoca’nın Anlayışı ve Uygulayıcı Olma
Hoca, bir yıl boyunca köle sahibi olmayı ve köle azat etmeyi beklemiştir. Bu süre zarfında, kendi anlayışını ve değerlerini pratiğe dökmeden insanlara vaaz vermeyi düşünmemiştir. "Sözümü hâl edindim, ondan sonra söyledim" ifadesi, hoca için yalnızca bir kelime grubu değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. Öncelikle kendi sorumluluklarını yerine getiren bir kişi olmak, daha sonra başkalarına doğru yolu göstermek; bu, öğretmenlik ve liderlik adına what it means to be an ethical authority.
Bu anlayış, özellikle günümüzde de geçerliliğini koruyan önemli bir ilke olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların, başkalarına davranış önerirken kendi yaşamlarında bu doğrultuda uygulamaları beklenir. Danışmanlık, hocalık veya liderlik konumunda bulunan kişilerin, önce kendilerini bu konularda geliştirip deneyim kazanmaları, ardından başkalarına yardımcı olmaları gerekir. Aksi halde, yapılan önerilerin bir anlamı kalmayacak, öğretilerinin etkinliği sorgulanacaktır.
Rol Model Olmanın Önemi
Rol model olmak, yalnızca iyi niyetle yapılan bir davranış değildir; bunu geliştirmek ve sürdürebilmek için sürekli bir çaba sarf edilmesi gerekmektedir. İnsanın, özünü keşfetmesi ve bu bağlamda yaşanmışlıklarıyla bir bütünlük oluşturması, toplumsal gerçeklerde bir değişim yaratma konusunda önemli bir adım olacaktır. Hoca’nın bir köle alarak onu azat etmesi, sıradan bir eylem olmaktan çok, insan odaklı bir yaklaşımın ve değer yargılarının bir simgesi haline gelir. Bu durum, toplum içerisinde benzer davranışların yaygınlaşmasını sağlar ve köle azat etmenin öğretilmesi gereken bir erdem olduğuna dair inancı pekiştirir.
Sonuç olarak, "Yapmadığın şeyi başkasına yapma" anlayışı, yalnızca kölelikle sınırlı kalmayıp, insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde ve yaşam anlayışlarında asıl ahlaki ölçütlerin belirleyicisidir. Bir insanın, başkalarına öneride bulunmadan önce kendi yaşantısında bu değerleri yaşaması, anlamına dair bir kazanım oluşturacaktır. Hoca gibi, kimsenin acılarını göz ardı etmeden yaşamak ve bu anlayışla başkalarına ışık tutmak, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur. Sonuç olarak, eylemlerimizin sözcüklerimizden daha güçlü olduğunu unutmadan hareket etmek, insanlık adına atılacak en değerli adım olacaktır.