DEĞERLİ DOSTLARIM;
Bu yazımızda sizlere “kadın” konusunu ele almaya çalışacağım.
Kimine göre kadın, eş, anne, bacı, kardeştir. Kadın bana göre ise hayattır. İnsanoğlunun hayata gelmesindeki en büyük etkendir. Anne rahmine düşen çocuk ruhun bedene bürünmesi öncesi melekler tarafından korunurken anne karnında bedene kavuşan ruhun yani ceninin korunması beslenmesi bakımı evladına melek gibi bakan anneye aittir. 9 ay boyunca annesine bir kordonla bağlı olan bebekbirçok özelliğini bu sayede annesinden alır. Bunların başında bebeğin beslenmesi gelse de anneden kazanılan en büyük yetenek zekadır. Yani insanoğlu özellikle erkek çocuklar, zekalarını anneleriden alır. Yani hayatta çok zeki olduğunu düşünen erkekler şunu iyi bilmelidir ki kendisine X kromozomunu veren annesine yani bir kadına borçludur bu yeteneğini. Anne karnında başlayıp doğum sonrası ve hayatının her evresinde bir kadına muhtaçtır erkekler. Şu unutulmamalıdır ki kadın varsa hayat güzelleşir. Kadın varsa hayata düzen intizam gelir. Kadın varsa evler yuvaya döner.
Ne demiş ünlü bir filozof, ‘eğer bir toplumun değişmesini istiyorsanız, kız çocuklarının eğitimine önem verin. Çünkü ülkenin cumhurbaşkanını da, bakanını da, yöneticisini de sonuçta bir “kadın” yani anne yetiştirir. Peki bu kadar kısa bir yazıda bile bu kadar çok özelliği sıralayabiliyorsak aslında kadın başlı başına bir kitaptır.
Peki biz kadına hayatta gereken değeri vermiyor muyuz? Kur’an’ın gönderildiği cahiliye toplumu, kadınların mal ve fikir hürriyetinin bulunmadığı, kadınlara hiçbir değer vermediği eşya yerine konularak alınıp satıldığı, çocuk bekleyen ailelerin kız çocuğu doğarsa matem ve yas tuttuğu biraz büyüyünce de kız çocuklarının diri diri zorla toprağa gömüldüğü bir zaman dilimidir. O döneme baktığımız zaman dünyanın diğer bölgelerinde de kadınlar haklarını ancak mücadele ederek elde ederken islam, kadınları sokağa dökmeden haklarını kendilerine sunmuştur. Peki bu yeterli mi hayır tabi ki de değil. Bizim dünyaya geliş vesilemiz olan bizi hayata hazırlayan hayatı bize tanıtan ve yaşamın her evresini bize kolaylaştıran yaşanabilir ortamların mimarı olan kadınlarımıza neyi versek hangi hakkı tanısak azdır.
Çevremizde neyin intizam içinde olduğunu görsek “kadın” eli değmiş sanki diyorsak sırf bu sebepten dahi bile olsa onların ellerini öpmemiz gerekir. Bize ve hayatımıza bu kadar güzellik katan kadınlarımızın istedikleri de biraz sevgi biraz ilgi ve çokça “huzur”. Biz erkekler bunu başarabilirsek, Veda Hutbesi’nde sevgili peygamberimiz S.A.V.’ın kadınlar size Allah’ın emanetidir, onlara sahip çıkın sözünü tutmuş ve kadınlarımıza hak ettiği değeri vermiş oluruz. Emanete hakkıyla sahip çıkanlardan olmak ümidiyle, sizleri emanetleri zayii etmeyen rabbime emanet ediyorum.
Saygılar…
Serdar cemal hoca