Mevlam ülkemizi ve cümle ümmet-i Muhammed’i kazalardan, belalardan, doğal afetlerden muhafaza buyursun ….
Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çöküp kalan kimseler oldular.(1) A’raf Suresi 78.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
Cuma Günü Hakkında Bütün Hadisler..
“Ehl-i dalâletin şerrinden kâinâtın kızdıklarını ve anâsır-ı külliyenin (büyük unsurların) hiddet ettiklerini ve umum mevcûdâtın (bütün varlıkların) galeyâna geldiklerini, Kur’ân-ı Hakîm mu‘cizâne ifâde ediyor..
Yani: Kavm-i Nûh’un başına gelen tûfan ile semâvât ve arzın hücûmunu ve Kavm-i Semûd ve Âd’ın inkârlarından hava unsurunun hiddetini ve Kavm-i Fir‘avun’a karşı su unsurunun ve denizin galeyânını ve Karûn’a karşı toprak unsurunun gayzını (öfkesini) ve ehl-i küfre karşı âhirette *تَكاَدُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ [Nerede ise öfkeden çatlayacak!]
sırrıyla Cehennemin gayzını ve öfkesini ve sâir mevcûdâtın ehl-i küfür ve dalâlete karşı hiddetini gösterip i‘lân ederek gayet müdhiş bir tarzda ve i‘cazkârâne (mu‘cizevî bir şekilde) ehl-i dalâlet ve isyânı zecrediyor (tokatlıyor). ..
Cuma Günü Okunacak Dualar! Cuma Günü Duaları..
Ey cirmi ve cismi (cüssesi) küçük ve cürüm (günah) ve zulmü büyük ve ayıb ve zenbi (günâhı) azîm (çok büyük), bîçâre insan! Kâinâtın hiddetinden, mahlûkatın (yaratılmışların) nefretinden ve mevcûdâtın öfkesinden kurtulmak istersen; işte kurtulmanın çâresi, Kur’ân-ı Hakîm’in dâiresine girmektir. ve Kur’ân-ı Hakîm’in mübelliği (teblîğ edicisi) olan Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sünnet-i seniyyesine ittibâ‘dır. Gir ve tâbi‘ ol!” (Lem‘alar, 13. Lem‘a, 85)
Sizi Borç ve Darlıktan Kurtaracak Bütün Dualar! Borçtan Kurtulma Duaları..
Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizüstü çöküp kalan kimseler oldular. A’raf Suresi 91.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
Sizi sarsar diye yeryüzünde de (direkler hükmünde) sâbit dağlar, hem maksadlarınıza ulaşasınız diye nehirler ve yollar koydu (yarattı). Nahl Suresi 15.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
Şüphesiz onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu; fakat Allah(’ın emri) binâlarına temellerinden geldi de tavan, tepelerinden üzerlerine çöktü ve azab onlara (böylece) ummayacakları bir yerden geldi.(2) Nahl Suresi 26.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
Bütün Bereket Duaları! İşlerin Artması İçin Okunacak Dualar..
“Ekseriyâ (çoğu kere) zâlim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp, buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübrâya (âhiretteki en büyük mahkemeye) bırakılıyor, te’hîr ediliyor (erteleniyor). Yoksa, bakılmıyor değil. Bazen dünyada dahi cezâ verir. Kurûn-ı sâlifede (önceki asırlarda) cereyân eden âsî ve mütemerrid (inadcı) kavimlere gelen azablar gösteriyor ki: İnsan başıboş değil, bir celâl ve gayret sillesine (tokadına) her vakit ma‘ruzdur. Evet, hiç mümkün müdür ki, insan umum mevcûdât (varlıklar) içinde ehemmiyetli bir vazîfesi, ehemmiyetli bir isti‘dâdı (kābiliyeti) olsun da, insanın Rabbi de insana bu kadar muntazam (intizamlı) masnûâtıyla (san‘atlı eserleriyle) kendini tanıttırsa; mukābilinde (karşılığında) insan îmân ile O’nu tanımazsa, hem bu kadar rahmetin süslü meyveleriyle kendini sevdirse; mukābilinde insan ibâdetle kendini O’na sevdirmese, hem bu kadar bu türlü ni‘metleriyle muhabbet (sevgi) ve rahmetini ona gösterse; mukābilinde insan şükür ve hamdle O’na hürmet etmese, cezâsız kalsın, başıboş bırakılsın!” (Zülfikār, 10. Söz, 18)
Peki (peygambere) kötülüklerle tuzak kuranlar, Allah’ın, kendilerini yere batırmasından veya anlayamayacakları bir yerden kendilerine azâbın gelivermesinden emîn mi oldu(lar)? Nahl Suresi 45.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
Yoksa O’nun, kara tarafında sizi yere batırmasından veya üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermesinden emîn mi oldunuz? Sonra kendinize, (sizi koruyan) bir vekîl de bulamazsınız. İsra Suresi 68.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
Onları sarsar diye yeryüzünde (buna mâni‘ olacak) sâbit dağlar yaptık ve orada genişce yollar açtık. Tâ ki doğru gidebilsinler! Enbiya Suresi 31.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
Bunun üzerine (biz de) her birini günâhı sebebiyle yakaladık. Artık onlardan kiminin üzerine, (taş yağdıran) bir kasırga gönderdik! İçlerinden kimini de o (korkunç) ses yakaladı! Onlardan bazısını ise yere batırdık! İçlerinden bazısını da suda boğduk! Hâlbuki Allah onlara zulmediyor değildi; fakat onlar (bu isyanlarıyla) kendilerine zulmediyorlardı. Ankebut Suresi 40.Ayet Hayrat Vakfı Meali..
İnsanların ellerinin kazandığı (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesad çıktı ki (Allah), yaptıklarının bir kısmını(n cezâsını), kendilerine (dünyada) tattırsın; tâ ki (kötülüklerden) dönsünler. Rum Suresi 41.Ayet Hayrat Vakfı Meali…
Kendisini görmekte olduğunuz o gökleri, bir direk olmaksızın (O) yarattı; sizi sarsar diye de yeryüzünde sâbit dağlar koydu ve orada hareket eden her çeşit canlıyı yaydı. Hem gökten bir su indirdik de, orada her cins güzel bitkiden yetiştirdik.(3) Lokman Suresi 10.Ayet Hayrat Vakfı Meali…
“Evet, arzın (dünyanın) evvel-i hılkatine (ilk yaratılışına) bakıyoruz ki: Mâyi‘ (sıvı) hâline gelen bir madde-i seyyâleden (akıcı maddeden) taş ve taştan toprak halk edilmiş (yaratılmış). Mâyi‘ kalsa idi, kābil-i süknâ (yerleşmeye müsâid) olmazdı. O mâyi‘, taş olduktan sonra demir gibi sert olsa idi, kābil-i istifâde (faydalanmaya müsâid) olmazdı. Elbette buna bu vaziyeti veren, yerin sekenelerinin hâcetlerini (üzerinde yaşayanların ihtiyaçlarını) gören bir Sâni‘-i Hakîm’in (herşeyi san‘atlı ve hikmetli yaratan Allah’ın) hikmetidir. Sonra tabaka-i türâbiye (toprak tabakası), dağlar direği üzerine atılmış, tâ içindeki dâhilî inkılâblardan (iç hareketlerden) gelen zelzeleler dağlarla teneffüs edip, zemîni hareketinden ve vazîfesinden şaşırmasın. Hem denizin istilâsından toprağı kurtarsın. Hem zîhayatların (canlıların) levâzımât-ı hayâtiyesine (hayâtî ihtiyaçlarına) birer hazîne olsun. Hem havayı tarasın. Gâzât-ı muzırradan (zararlı gazlardan) tasfiye etsin (temizlesin). Tâ teneffüse kābil (müsâid) olsun. Hem suları biriktirip iddihâr etsin (depolasın). Hem zîhayâta lâzım olan sâir ma‘denlere menşe’ (kaynak) ve medâr (vesîle) olsun.” (Mektûbât, 33. Mektûb, 329)
(Onlar,) gökten ve yerden önlerinde ne var, arkalarında ne var hiç görmediler mi? Dilersek onları yer(in dibin)e batırırız yâhut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şübhesiz ki bunda, (Allah’a) yönelen her kul için gerçekten bir delil vardır. Sebe Suresi 9.Ayet Hayrat Vakfı Meali…
Gökte olanın(2) (kâinâtın tedbir ve idâresine vekil kılınan meleklerin) sizi yere batırmasından emin mi oldunuz? Bir de bakarsınız ki o (yer) sarsılıyordur!..
Yoksa gökte olan (o melekler)in (Allah’ın emri ile), üzerinize (taş yağdıran) bir rüzgâr göndermesinden emin mi oldunuz? Artık yakında benim tehdîdimin nasıl olduğunu bileceksiniz! Mülk Suresi Hayrat Vakfı Meali..
“Gökte olan” ta‘bîrinden maksad melâikelerdir. Allah’ın emirlerini yerine getirmekle vazîfeli olan melekler, aslında herşey gibi Cenâb-ı Hakk’ın kudretine, şu dünyadaki imtihan sırrıyla, birer izzet perdesi olup, en büyük cisimlerden, en küçük teferruâta kadar herşeyin yaratılışı, sevk ve idâresi ancak ve bizzat Allah’ın emir ve irâdesi ve kudretiyledir. (Beyzâvî, c. 2, 511; Sözler, 29. Söz)..
Zina yayılınca depremler çoğalır. [Deylemi]
Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır. [Taberani]
Depremler kıyamet alametlerindendir. Buhari’deki hadis-i şerifte, (Depremler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz) buyurulmuştur. Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmedi. Fakat, Peygamber Efendimiz birçok alametlerini haber verdi: Mehdi gelecek, İsa gökten inecek, Deccal çıkacak. Yecüc Mecüc her yeri karıştıracak. Güneş batıdan doğacak. Büyük depremler olacak. Din bilgileri unutulacak. Kötülük çoğalacak. Dinsiz, ahlaksız, kimseler Emir olacak, Allahü teâlânın emirleri yaptırılmayacak. Haramlar her yerde işlenecek, Yemen’den bir ateş çıkacak. Gökler ve dağlar parçalanacak. Güneş ve Ay kararacak. Denizler birbirine karışacak ve kaynayıp kuruyacaktır. İlahi ikazdır..
İnsanların isyandan vazgeçmesi için ilahi bir ikaz olan depremden ibret alınmalıdır. Sel, deprem, kuraklık gibi, ilahi musibetlerin ara sıra zuhur edişi, Allahü teâlânın sonsuz nimetlerine, lütuf ve ihsanına karşı isyanda olanları ikaz mahiyetindedir. Hiçbir nimet ve felaket sebepsiz değildir. Düşünebilenler için nice hikmetleri vardır.