Diploma Çılgınlığını Reddeden Bir Okul.
Tükenen kalemleri,tükenmez diye yutturanlara inat, tükenmez kurşun kalemler ile kurulan bir okul.
Tükenmez kalem kullananın kurşuna dizildiği (mecaz) bir okul..
Hergün beş vakit Emir'den sonra, yaşı, cinsiyeti, okulu, makamı, mevkii bir kenara bırakanların ders başına geçtiği, ders yoksa üzüldüğü bir okul...
Bir okul !
Bir Adam !
Hiç işin yok mu Senin deseler 60 bin talebem var diyen bir adam.
Her bir talebesini öz evladı gibi seven.
Ruhlar arasındaki kardeşliği tesis eden.
Öyle bir bağlama ustası ki; dertliler birbiri ile tanışır, kardeş olur, dertlerine ortak olur.
Sadece okul mu?
Ekol..
En büyük vakıf.
En büyük dernek.
Bir okul.
Okula girmek için yapılan sınav bile sıradışı.
Sınırdışı olmayanların sıradışılığına yakışan cinsten.
Cins demişken; Cinslerin toplaştığı bir okul...
Kural şu ;
O KU YA CAK SIN !
Necip Fazıl'ı,
Sezai Karakoç'u,
İsmet Özel'i,
Cahit Zarifoğlu'nu,
Mustafa Kutlu'yu okumak şartı ile.
Cins misiniz Siz ?
Böyle kural mı olur? Evet kural tam da böyle olur. Okursan kendine, okumazsan da kendine. Ver sözünü,yerine getirmezsen yine kendine.
Ne büyük sorumluluk değil mi? Kimseyi zorla okullu yapacak, okutacak değilsin. Okuyacaklar kendisi gelsin !
Kural bu.
Zahiri mecburiyet olmayınca, kalbi mecburiyet galip geliyor işte.
Bir Okul !
Nedir ki amaç?
Öyle ya. Diploma yoksa..
Adam olmak eğer diplomaya kaldıysa..
Felaket işte burada başlıyor zaten.
Bu okul Gazali yetiştireceğim diyor.
Bu okul İbn-i Haldun, İbn-i Sina yetiştireceğim diyor. Yeni Fuzulî'ler, yeni Necip Fazıl'lar, yeni Sezai Karakoç'lar yetiştirmek benim derdim diyor.
Onun için diplomalar çöpe diyor. O araya örülen kalın duvarı bir anda silip atıyor çünkü.
Hakikatin izi diploma ile sürülmez.
Ahlâk , edep, haya, medeniyet inşası, ruh inşasıdır derdi ve dersi.
İşte giriş kapısının üstüne yazılması gereken o cümle ;
Dertsizseniz, dert sizsiniz !
Bir okul !
Görünenin gerisindeki görünmeyeni göstermek.
İnsanı diriltmek yeniden. Bir adım ötesi ; bütün dünyevi putları yerle bir etmek.
Bir okul !
Seslenmek,
Ses olmak,
Ses vermek...
Bu çağın içinde olmak, ama bu çağı aşmak. Bu çağda yaşamak, ama bu çağı yaşamamak..
Hakikatin hayat bulmasına vesile olacak ömürler yetiştirmek.
Bir, iki, üç, on, yüz, bin, yüzbin..
Bir okul!
Edebiyatı yeniden anlatıyor size.
Zevk alıyorsunuz sinemadan, tiyatrodan.
Hiç alışık olmadığınız huylarınız oluyor mesela farkına varmadan. Cümleleri bile yeniden kurmaya başlıyorsunuz.
Demek ki fark ediyorsunuz.
Diplomanın asla veremeyeceği
Bilme/ilim,
Bulma/irfan,
Olma/hikmet deryasına kapıyı araladınız demek ki.
Bir bakıyorsunuz saatiniz bile kalbinizin ritmine uymaya çalışıyor.
Ha gayret, olacak..
Gecelerin bereketi ile tanıştığınız o anlar..
Bu okula girmek için torpil şart.
Torpilsiz asla olmaz.
Ne torpili?
İman, inanç, azim, karalılık, dert sahibi olma şartları.
Eğer bunlar varsa torpillisiniz demektir.
Sınavınız kendiniz ile..
Tamam.
Bu okulun en iyi yanı; kontenjanı hiç dolmuyor. Torpil şartlarını taşıyan herkes kaydını rahatlıkla yaptırabiliyor.
Bir okul !
Burada hizip yok, şucu - bucu yok, mihrak - odak yok..
Burada ihlas, samimiyet var.
Burada herkes var.
O tarikat, bu cemaat, şu parti, o dernek, bu vakıf, şu birlik ayrımı yok.
Kaide belli; Derdin varsa, tarikatin, cemaatin, siyasetin adının ne önemi var? Ortak gaye belli, ortak dert besbelli.
Bir okul !
İman, şuur, akaid, tarih, sanat, beşeri ilimler ve İslam.
Bu okulda iseniz zaten seçilmişsiniz demektir.
Bu okulda iseniz, kapıları açarsınız. Sıra vâkıf olursunuz.
Bu okulda iseniz gayeniz bir kağıt parçasına endeksli olmaz. Bu okulun diploması başka çünkü.
Sınavınızı bile kendinize siz yapıyorsunuz.
Burada öğrenci yok biliyor musunuz?
Talebenin var. Talep eden olmak var.
Bir okul !
100 kitabı var.
O yüz kitabı yazan yüz kişinin çileli, hummalı, zorlu, meşakkatli ömürlerinde bıraktıkları ESERler var. O eserler sayesinde, yeni eserleri ortaya koyacak ömürlerin gün yüzüne çıkma gayesi var.
Bir okul!
Müslümanca bir duruşun nasıl da kabiliyete, haysiyete, asalete dönüştüğünün resmi var.
Bir okul !
Ecdad var,
Medeniyet var,
Semerkand var,
Buhara var,
Gazali var,
Itrî var,
Arapça var,
İngilizce var,
Mekke var,
Medine var,
Kudüs var,
İstanbul var İstanbul.
Bir okul !
Uykusuz geceler var.
Rahmetle bezenmiş secdeler var.
Mevzi var.
Kendini inşa etmek var.
Kendini tanımak var.
Önce kendini inşa edeceksin ki, başkasına bina kurabilesin.
Hasılı..
Bin yıl tarih yazan bir medeniyeti, son ikiyüz yıldan beri başkalarının yazdığı tarihte figüran olmaktan çıkarıp, yeniden tarih yazar hale getirme ülküsü var.
Bir okul !
Medeniyet Tasavvuru Okulu.
MTO.
Diploması olmayan, bütün diplomaları çöpe atan, dert sahibi olanların okuduğu bir okul.
Bir okuldan çok fazlası, bu okulda...
Ve bu okulun başında bir adam !
Bu çağda yaşayan, bu çağı yaşamayan, çağrısı sınırları aşan bir adam;
Yusuf Kaplan.
#SöylerimGeçerim