La Tahzen...!
AK Parti'nin geleceği ile ilgili öyle sistemli bir çalışma yürütülüyor ki. Malesef bu sistemli çalışmalara çanak tutanlar, bugün bal tenekesi gibi gördükleri AK Parti içine dadanmış mihrak/odak/kisve/kimselerin eliyle&sayesinde&vasıtası ile yapılıyor.
Bir yandan AK Parti içine nüfuz etmeye çalışırlarken, diğer yandan, belli mi olur, belki AK Parti iktidardan düşerse, yerine gelecek olanlara gösterecek belgemiz olsun diye, şimdiden "bak ben o zaman bile sizden olduğumu açıkça yaz/dır/mıştım&konuş/tur/muştum" demeye getiriyorlar. Çünkü bu tiplerin bugüne kadar AK Parti ile hiçbir zaman bağları olmadı.
Onların tek hedefi; iktidar AK Parti'de ise, o halde nemalananlar arasında, çökenler, çöreklenenler içinde, iktidar nimetini üleşenler arasında mutlaka olma çabasından başka bir şey değildi.
Malesef bugün kaymağı yiyen tayfa bunlar. Toplantılarda bile en öne oturanlar yine bunlar. Utanma duygularını kaybetmiş zihniyetin çok renkli temsilcileri yine bunlar. Her devirde popüler olan yine bunlar. Bir gecede üye olup, ertesi sabah aday listelerine sokulan/giren yine bunlar.
Ciğerlerini bilmek biraz geç oldu ama olsun, zararın neresinden dönersek kardır misali.
Efendim Recep Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti ne olacakmış?
AK Parti’nin sonu yokmuş.
Reis yerine bir veliaht atamamış. Reis'ten sonra gelecek kimse yokmuş.
Hatta; Lider varmış ama Parti yorulmuş..!
AK Parti’nin ANAP'laşma tehlikesi varmış.
Akıbeti karanlıkmış.
Onunla başlayıp, onunla bitecekmiş.!
Ve...
" AK Parti, Erdoğan'ın kişisel otoritesine dayalı bir yapıymış.!
Ne demek bu;
Erdoğan diktatör !
Bu cümlenin altında yatan mana tam da bu.
HOŞŞŞŞŞŞT.
Rahmetli Kadir Mısıroğlu'nun deyimini de ekleyerek tekrar edelim;
ÇÜÜÜÜÜÜŞŞŞŞ. !
Siz kimsiniz ki Recep Tayyip Erdoğan'ı diktatör diyebiliyorsunuz?
Siz kimsiniz ki, AK Parti'nin geleceği hakkında kem-küm edebiliyorsunuz?
Ne demek veliaht?
Bu Parti babadan oğula geçen bir Parti mi ki veliahtı olsun?
Bu Parti elbette Lideri ile varolmuş bir Partidir.
Lakin bu Parti bir dava Partisidir.
Recep Tayyip Erdoğan, davanın vücudunda tecelli ettiği bir isimdir.
Temelleri üç beş kişiye maledilecek kadar zayıf mı zannediyorsunuz?
Elbette beyni apışarası ile cüzdanı arasına sıkışanların dava ne demek bilmeleri imkansızdır.
Bu Partiyi kuran bir zihniyet vardır.
O zihniyeti temsil edenler bir araya gelerek Partiyi kurmuşlardır.
Zaman içerisinde bazıları gitmiştir. Bazıları kaçmıştır. Bazıları kovulmuştan beter olmuştur. Ama kimsenin boynu vurulmamıştır.
Kurucu kadro...
AK Parti kurucularını dahi bilmeyen tayfa, Kurucu Kadronun gittiğini söyleyebiliyor.
Cehalet keşke diploma ile çözülebilseydi. Onun için Yusuf Kaplan Hocamız diplomaları çöpe atıyoruz diyor ya.
AK Parti’yi kuran kadro arasında ne Ahmet Davutoğlu vardır, ne Bülent Arınç vardır, ne Hüseyin Çelik, ne Abdüllatif Şener. Ne de Abdullah Gül vardır.
Öğrenin önce beyni apışarası ile cüzdanı arasına sıkışıp kalan hadsizler, öğrenin.
Abdullah Gül, Hüseyin Çelik, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Abdüllatif Şener....
Hepsi gitti değil mi?
Peki ne zaman gittiler?
Koltuklar ellerinden alındığı an gittiler.
Bu tiplerin AK Parti davası ile bir bağları zaten yoktu ki. Koltuk gidince saltanat bitti. Kendilerine başka limanlar aramaya gittiler. Ne oldu Peki?
Gerek var mı bugünkü durumlarını yazmaya?
Ama AK Parti dimdik ayakta.
Recep Tayyip Erdoğan dimdik ayakta.
Elbette Recep Tayyip Erdoğan da fanidir. Bir gün gelecek Hak Teala O'ndan da emanetini geri alacaktır. İnancımız gereği bu kaçınılmaz bir başlangıçtır bizim için.
Bu Dava'da hiçbir zaman veliahtlık olmamıştır.
Recep Tayyip Erdoğan şu veliaht demiş olsaydı zaten bu zihniyet asıl o zaman bayram ederdi. Bak gördünüz mü " AK Parti’yi kişisel otoriteye dönüştüren Recep Tayyip Erdoğan, yerine veliaht atadı" demezler miydi?
Vay sizin halinize.
Peki bunu neden tam da AK Parti olağan kongresi döneminde yapıyorlar ?
Belli ki tam bu noktada, ceplerine hitap edenler devreye giriyor. Belli ki, Recep Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti'yi ele geçirmeye çalışan zihniyet şimdiden AK Parti yönetiminde söz sahibi olmaya çalışıyor. Belli ki, AK Parti kimliği, duruşu, siyaseti ve davası ile uzaktan yakından alakası olmayanlar, hariçten okuttukları gazellerle, dahilde (yani Parti içinde) yer bulamama endişesi taşıyorlar. Belli ki, yer bulamadıkları an, kaçmak, gitmek için gerekçe üretiyorlar.
Kim bunlar?
Etrafınıza bakınca anlarsınız zaten. Giyimleri kuşamları, yaşam tarzları, yiyip içip zıkkımlanmaları... Hiçbir hareketleri Recep Tayyip Erdoğan ile örtüşmeyen kim varsa hepsi..
Bunlar Allah demezler. Diyeni hiç sevmezler. Bellidir yolları ve yönleri...
Bunlar hiçbir zaman Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olmadılar olamazlar da.
Kimse zerre misgal endişe etmesin.
Kimse bu gibi komploculara prim vermesin.
Recep Tayyip Erdoğan ömrünü bir dava uğruna vakfetmiş bir kişiliktir.
Bir Liderdir.
Bir Lideri örnek alan, Onunla yoğrulan, Onunla büyüyen, Onunla pişen nice isimler vardır.
Yine kimse endişe etmesin ki;
Bu davada nice Recep Tayyip Erdoğan'lar vardır.
La Tahzen...
Bu böyle biline.
#SöylerimGeçerim