Tandoğan kitabelerinde algılar bitmek bilmiyor.
Üstelik Tandoğan kitabeleri, AK Parti Muğla İl yönetim kurulu üyesine ait gezetede yayınlanıyor. Türkiye AK Parti Türkiyesi' mi, Atatürk Türkiye'si mi diyecek kadar gemi ağza almış haldeler.
Şimdi yine, basının ÖzgüRlüğünden, ya da özgürün basınından bahsedenler oluyor olabilir. Öyle şeylerin tamamen safsata olduğunu, geçmiş zamanlarda tane tane anlattık. AK Parti'de yönetici olacaksın, gazetende AK Parti mi, Atatürk mü diye soracaksın. Milleti alttan alta subli misali aşan, doğrudan doğruya mesaj vererek AYAR çekeceksin!
Cesurca..
Sözcü Gazetesinde dahi bu kadar cesaret bulmak imkansızdır mesela.
AK Parti il yönetim kurulu üyesinin gazetesinde yayınlanan Tandoğan kitabelerine dönelim tekrar.
Diyor ki bu kitabe ; Türkiye’nin önünde iki seçim var ; ya muhafazakar AK Parti ile devam diyecek, ya da, Atatürk'ün kurucu ilkelerine, modern, laik, demokratik bir yapıyla devam edecek...
AK Parti Muhafazakarlara yaslanarak, dini hassasiyetleri ön plana çıkaran politika izledi diyor. İlerleyen yıllarda daha muhafazakar bir yönetime bıraktı da diyor...
Diyanetin rolü artmış mesela, dini referanslar ön plana çıkmış !
Atatürk Türkiye'si; laik, bilimsel, toplumsal eşitlik, hukukun üstün olduğu bir anlayış,
AK Parti Türkiye'si; dinci, muhafazakar, ekonomik kalkınma diyen..
Ya çağdaş Atatürk Türkiye'si, ya da muhafazakar AK Parti Türkiye'si...
Aslında Tandoğan kitabeleri çok şeyler diyecek de, kendini epeyce zorlayarak kasmış kasabildiği kadar. Daha da ileri gitse sıkıntı olur diye düşünerek, kelimeleri epeyce bir törpülemiş.
Yani Tandoğan kitabelerine göre 22 yıldan beri AK Parti Türkiye'si ile yönetilmiş, Atatürk'ün Türkiye'si ile yönetilmemiş. Şimdi millet artık karar versin ! diyor.
Tandoğan kitabeleri muhafazakarlardan, muhafazakarlıktan epeyce şikayetçi belli. Aslında şunu söylüyor; Ey AK Parti; bak, İktidarını devam ettirmek istiyorsan, az birşey daha sıkman lazım, şu kalan muhafazakar kırıntılarını da bi hallettin mi, AK Parti olarak "istediğimiz" şekilde Atatürk'çü, Kemalist bir Parti olarak bizim için en iyi Parti olmuş olacaksın....
Diyor.. CHP gibi ol ama AK Parti adıyla..
Recep Tayyip Erdoğan nolacak?
Yaşı ilerledi zaten. Biraz daha katlanacağız mı diyorsunuz yani?
Muğla'da zaten muhafazakarlık diye bir şey bırakmadık dese, aslında tam olacak. Yolda bulunanların aklıyla yapılan yönetimler, elbette yolda bulunanların zihniyetinden olacak.
Seküler, kemalist, koyu laik... Ama sakın muhafazakarlık demeyin. Uğraşamayız bu saatten sonra Namaz falan... Din, İman.. Onlar Cuma'ya gitsin, oruç tutsun, Kur’ân okusun, AK Parti'ye para pul hiçbir şeyi esirgemesin, oyunu paşa paşa versin ama sakın partiyi yönetmeye kalkmasın.
İstedikleri bu aslında.
Aslında bunları isteyenlerin istediği bu. Talimat yazılarının sonu gelmeyecek biliyoruz. Bunlar oyun kurucu değil, figüran. Oyuncu bile olacak kapasiteye sahip değiller. Buna rağmen, malesef seslerini çıkarabiliyorlar.
AK Parti il yönetim kurulu üyesinin gazetesinde AK Parti mi, Atatürk mü tartışması açılıyor. AK Parti muhafazakar yapar, Atatürkçülük laik seküler diyor.
Peki Atatürk Türkiye'si dediği kim?
Öyle ya, AK Parti Türkiye'si dediğine göre, Atatürk Türkiye'sinin de Partisi olmalı. Bu, herhalde patronun yönetimde olduğu Parti olmuyor. Yoksa bu, şu yolda bulunup Partiye yamananların asıl gayesi olmasın? Tandoğan kitabeleri elbette bunları da ileride çıkaracaktır piyasaya. Yalılardan, villalardan elbette sufleler gelecektir.
Ya da kimbilir?
Nereye batırdın bizi de diyen olabilir belki.
Sanmam.
AKP'yi AK Parti’lilerden kurtardık diye sevinenler bunu diyemez ki.
Türkiye'de 22 yıldan beri AK Parti iktidarda.
22 yıldan beri Kemalizm hiç iktidardan indi mi de, AK Parti Türkiye'si diyebiliyor bunlar?
Anıtkabir kapandı mı?
Kılık kıyafet devrimi kalktı mı?
Harf devrimi lağvedildi mi?
Laiklik kaldırıldı mı?
Halifelik mi geldi?
Nedir AK Parti Türkiye'si?
Sizi bu kadar ürküten nedir söyleyin.
İçki içmeniz yasak mı?
Yahu AK Parti zaten 22 yıldan beri durmadan size çalıştı. AK Parti'nin seküler, dinsiz, laik, Kemalist kesime verdiği tavizlerin ya da, kazandırdıklarının binde birini CHP iktidarda olsaydı alamazdınız. Buna rağmen ne gözünüz doydu, ne cebiniz, ne beyniniz.
Üniversiteler tam bir diploma alma müessesesi olmuş. Dünyanın ilk 1000 Üniversitesi arasına giren bir tek üniversite yok. Uluslararası başarı sıfır. Matematik mezunu toplama yapmayı bilmiyor.
Ama siz hala muhafazakarlardan şikayet edebiliyorsunuz. Hem de bunu, yönetimlerine sokulanların gazetelerinde.
Demek ki işin boyutu sizden de ötede.
AK Parti’nin kuruluş ilkeleri, davası, Misyonu ile uzaktan yakından alakası olmayanların doldurulduğu, laikliğin baş tacı yapıldığı, masalarının boykot ürünleriyle süslendiği, sekülerlerin el üstünde tutulduğu, muhafazakarların kapıdan bile içeri girmesine tahammül gösterilmeyen yönetimlerle AK Parti Türkiye'sinden Atatürk Türkiye'sine...
AK Parti’nin ne zaman Atatürk ile meselesi olmuş açıklamak zorundasınız.
Seküler ve kökten laiklerin yaptığı muhafazakar düşmanlığının milyonda birini muhafazakarlar yapmadı. Yapmazdı da.
Şimdi ise Millete seçimini yap, ya AK Parti, ya da Atatürk denilebiliyor.
Yanlış...
Ben çok nerak ediyorum ve cevabını da bekliyorum ; 21 Aralık'ta yapılan AK Parti Muğla kongresinden bu güne, AK Parti Muğla İl Başkanlığında bulunan seccade kaç kişinin alnından öpmüştür? AK Parti Muğla İl Başkanlığında Seccade kalmış mıdır?
Sakın burası Parti, Cami değil demeye kalkmayın, alacağınız cevap karşısında cin çarpmışa dönersiniz. Seküler laiklerin muhafazakarlıkla işi mi var ki seccade ile olsun desenize. İl yönetim kurulu üyesi gazetesinde Atatürk ile AK Parti'yi karşı karşıya getirirken bu mümkün mü?
Kin ve nefret tohumları atarak yücelemezsiniz. Bu Partinin temellerinin sağlamlığı, sizlerin hafsalasına dahi sığmaz.
Küçük küçük oyunlarla bu Partinin değişmez kurallarına kimse laf edemez.
Lokal olarak az birşey önde gibi görünmekle, sakın ola ki kimse muktedir olduk zannetmesin.
İslâm'da kurallar hiç değişmez öğrenin derim.
Sizin şer bildiklerinizde hayır vardır der Allah.
Herkes bir hesap yapar, ama Allah hesap yapanların hesabını alt üst eder.
AK Parti’nin ne dün, ne bugün, ne de yarın Atatürk ile bir derdi yoktur. Saygı mecburidir. Aynı saygıyı muhafazakarlar hem laik, hem seküler, hem dinsizlerden beklemektedir. Lakin o erdem malesef bu kesimlerde asla olmamıştır.
AK Parti’yi yöneten ana kademe yetkililerinin yerelde, AK Parti içindekiler sayesinde bu kadar tehlikeli ayrışmalara sebep olanları artık ayıklamalıdır.
AK Parti’yi yönetenler, bu kadar hoyratça açıklama yapan gazeteleri nasıl olur da abone yaparsınız diye teşkilatlarını sigaya çekmelidir.
AK Parti yönetimi, bu kadar bariz Atatürk ile AK Parti’yi karşı karşıya getiren yazılara çanak tutma yerine, neden tekzip edilmediğinin hesabını sormalıdır. İl Başkanı bunun birinci sorumlusudur. Bunları referanslar edenlerin gerçek yüzleri görülmelidir. Koordinatör milletvekilleri acilen değiştirilmelidir. Parti içinde taraf tutmak en büyük sorumsuzluktur.
Değilse bunlar gemi azıya daha da alır ve varsa, eğer kaldıysa yarın bir gün, Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinden Seccadeleri bile atar hale gelirler.
Benden demesi.
(Devam Edeceğiz)
#SöylerimGeçerim