Fethiye’ye gelen AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan; geçtiğimiz günlerde Muğla Valiliği tarafından iptal edilen Milyonfest Fethiye ile Fethiye Körfezi’ndeki kirlilik hakkında önemli açıklamalarda bulundu. DSİ Sosyal Tesislerinde, Fethiye’nin mahalle muhtarları ile toplantı yapan AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan; toplantının ardından basın açıklamasında bulundu.
“VALİLER, DEVLETİN VALİSİDİR SAYIN KILIÇDAROĞLU”
AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan açıklamasında “1-4 Eylül tarihleri arasında ikincisi düzenlenmesi planlanan Milyonfest Fethiye’ye; bilgi, belge, mevzuat ve İnlice Muhtarlığı ile İnlice Derneği’nin gerekçeli başvuruları nedeni ile izin verilmemiştir. İzin verilmeyişi sonrası Muhalefet Partilerinin yöneticileri ve bazı milletvekilleri, Festival, keyfi olarak iptal edildi derken, CHP’li siyasetçiler, AK Parti’yi suçlayarak, sanki biz yasaklamışız gibi algı operasyonu yapıyorlar. Sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunan CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da; Valileri Devletin Valileri olun diye uyarmış… Evet, valiler, devletin valisidir Sayın Kılıçdaroğlu… Devletin Valileri, Bir karar verirken, oturup keyiflerine göre karar vermiyorlar. Verdikleri karara, bu ne der, şu ne der diye bakmazlar ve bakmıyorlar da… Devlet yönetmek ciddi bir iş… İlgili birimlerden aldıkları resmi yazılara, konu ile ilgili kendilerine gelen taleplere ve mevzuata bakarak karar alıyor ve uyguluyorlar. Fethiye Festivali ile ilgili olarak da sistem bu şekilde işlemiştir. 15.08 2022 tarihinde İnlice Muhtarımız Cevat Kundakçı, çevreye zarar vermesi, yangın riskinin yüksek olması, doğal yaşama zarar vereceğinden, altyapı hizmetlerinin yetersiz olması, Trafik ve çevre sorunları ve mahalle halkının istememesi nedeni ile festivalin İnlice’de yapılmaması için Fethiye Kaymakamlığı’na dilekçe vermiştir. Ayrıca; İnlice Köyü Kalkındırma Geliştirme Çevreyi Koruma, Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Yurdanur Kundakçı da 15.08.2022 tarihinde Fethiye Kaymakamlığı’na dilekçe vermiş ve festivalin yapılmamasını istemiştir. 2019 yılında da aynı yerde bu festival yapılmıştır. Yapılan birinci festival sırasında ve sonrasında birçok sorun yaşandığı, doğal çevreye zarar verildiği, etrafı ormanlık alan olan plaj civarında, mangal ve ateş yakıldığı, koruma altındaki günlük-sığla ağaçlarının zarar gördüğü, dört gün süren festival öncesi 2-3 gün hazırlık, 2-3 gün de temizlik süreci ile beraber, yaklaşık 10 gün boyunca, plajın kullanılamadığı; bunun da hem bölge halkını, hem de tatile gelen turistleri olumsuz etkilediği, 2019 yılındaki festivalde, otopark olarak kullanılan alanın köy halkının hayvancılık için mera olarak kullanıldığı, festival sürecinde meranın da zarar gördüğü, Plaj ve çevresinde, altyapı yetersizliği nedeni ile tuvalet, duş, foseptik tıkanmaları yaşandığı, koku ve kirlilik nedeni ile plajın uzun süre kullanılamadığı, Plaj ve çevresindeki antik dokunun da zarar gördüğü, İnlice Derneği de, muhtarımız da, yereldeki vatandaşlarımız da bu gerekçeler doğrultusunda, Halkımızın huzur ve güvenliği için burada festival yapılmasını istememektedir” dedi.
“HİÇ BİR KEYFİ KARAR YOKTUR”
Milletvekili Gökcan, “Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü de; İnlice Mahallesi’nin yangın riski taşıyan ormanlık alana yakın olmasından dolayı, burada festival yapılmasının uygun olmayacağı şeklinde görüş bildirmiştir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de İnlice Mahallesi’nde bulunan İnlice Plajı’nda yapılan incelemede, söz konusu alanın Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi Doğal Karakteri Korunacak Alan ve Arkeolojik Sit Alanı içerisinde kaldığı; festival sürecinde çadır, kamp alanları, karavan park alanları gibi düzenlemeler olacağı, bunun da bölgede yoğun insan trafiği, ses ve ışık etkileri yoğun insan faaliyetleri sebebiyle ekolojik dengeye zarar verilebileceği belirtilmektedir. Görüldüğü, hiç bir keyfi karar yoktur” ifadelerini kullandı.
Milletvekili Gökcan açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Devletin Valisi, mahalle muhtarı ve mahalle derneğinin dilekçe ve vatandaşlarımızın taleplerini dikkate almış Resmi kurum görüşlerini de değerlendirerek, Festivalin İnlice Plajında yapılmasının uygun olmayacağına karar vermiştir. Yani bu kararı milletimiz kendisi vermiştir. Bu karar devletin değil milletin kararıdır. Son olarak, CHP Grup Başkan Vekili Sayın Özgür Özel de topa girerek, Fethiye’deki festivale izin verilmemesini eleştirmiş. İzin verilmeyişinin arkasında art niyetler aramış. Niyet okumasında bulunmuş. Yaşam tarzına müdahale edildiğini iddia etmiştir. Buradan yaşam tarzına müdahale yorumunu çıkartmak, akıl ve izan yoksunluğu ile açıklanabilir ancak… Kimse buradan siyaset yapmasın, Manipülasyon ve algı operasyonu yapmasın. CHP’li Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Ankara’da oturup, Muğla’yı ve Fethiye’yi bilmeden atıp tutacağına, gelsin festivalin yapılacağı Fethiye İnlice’deki hemşerilerimizi dinlesin. Muhtarlarımızla konuşsun... Ne devletin valisi ne de AK Parti olarak bizler festivallere karşı değiliz. Karşı da olmadık. Hele hele kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik, etmeyeceğiz de…20 Yıllık iktidarlarımız dönemine bakarlarsa. Sayısız festival yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz” dedi.
“CHP’Lİ MUĞLA BÜYÜKŞEHİR VE FETHİYE BELEDİYESİ YETKİLİ VE SORUMLUDUR”
Fethiye körfezindeki artan kirlilik ve koku ile ilgili açıklamada bulunan AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan; Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’ya seslenerek; Fethiye Körfezinin temizlenmesi ile ilgili yerel seçimler öncesi yapmış olduğu konuşmaları hatırlattı. “Festivallerle uğraşacağına önce sözünde dursun, söz verdiği gibi 125 Milyon Liralık bütçeyle Fethiye körfezini temizlesin” diyen AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan konuşmasında “Gördüğünüz gibi, Muğla’nın incisi Fethiye Körfezi içler acısı bir durumda. Kirlilik ve koku hat safhada. Denize girmenin atık mümkün olmadığı denizde, canlı florası da can çekişiyor. Bunun sorumlusunu da hepimiz biliyoruz. Yerel seçimler öncesi bol keseden atıp, seçimi kazandığımızda körfezi temizleyeceğiz. Kimse karışmasın, AB Fonu kullanırız, kredi alırız, temizliği biz yaparız diyenler bugün neredeler. Aslında nerede olduklarını siz de biz de biliyoruz. Ama asıl konumuz o değil şimdilik. Büyükşehir Belediyesi kanununun 7. Maddesinde bu görev açıkça İl ve ilçe Belediye Başkanlıklarına verilmiştir. Yani, CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi ve CHP’li Fethiye Belediyesi yetkili ve sorumludur. Ama görev, yetki ve sorumluluklarından dahi habersiz olan bu iş bilmez Belediyeler, her zaman olduğu gibi, sadece konuşup, iş yapmıyorlar. Bildiğimiz CHP zihniyeti bu zaten. Şaşırdık mı? Hayır, hiç şaşırmadık. Asıl işlerini yapsalar şaşırırdık. CHP Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, seçimler öncesi bakın nasıl atıp tutuyordu. “Projelerimizle, marka bir Fethiye yaratacağız. Fethiye körfezinin temizliği için iktidardakiler 250 milyon Liralık bir rakamdan bahsediyorlar. Bizim yaptırdığımız araştırmalara göre ise Körfez 125 milyon Liralık bir bütçeyle temizlenebilir. Fethiye körfezini yurtdışı kredi ve hibe ile biz temizleyeceğiz” diyordu. Eeee peki seçildi de ne yaptı. Ne yaptığını pek bilmiyoruz. Ama yapmadıklarını çok iyi biliyoruz. Fethiye’mize bir çivi dahi çakmadığı gibi, söz verdiği Fethiye Körfezi temizliği, başlayıp bitirilemeyen yollar, yapılmayan alt yapı çalışmaları…Say say bitmez….
“MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA TOPLAM 1.578.192 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI”
Vekil Gökcan, “CHP’li belediyeler artık Muğla’da alay konusu haline geldi. Gelin arabalarında bile dalga geçiliyor… Geçtiğimiz günlerde çok çarpıcı bir yazı gördüm. Yeni evlenen bir hemşerimiz gelin arabasına şöyle yazmış: Aşkımız Fethiye’nin Yol Çalışması Gibi Olsun Başlasın Ama Bitmesin… Doğru, gençlerimizin aşkı bitmesin, ama artık CHP’li Fethiye başladığı işi bitirsin bir zahmet. Hemşerilerimizi, kokudan, çevre kirliliğinden, akrobasi yapar gibi yürümekten kurtarsın. Ama nerde… Devasa bir bütçeye sahip olan CHP’li Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün de Muğla’nın Belediye Başkanı olduğunu hatırlar inşallah. Hatırlarsa, CHP’li Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca ile birlikte proje geliştirip, belki Körfezi temizlemeyi düşünürler. Hadi söz verdiğiniz körfezi temizlemediniz, temizleyemediniz, bari kirletmeyin. Kirlenmesini önleyecek tedbirler alın. Onu da yapmadınız. Üstüne bir de siz kirlettiniz” şeklinde konuştu.
AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüzün defalarca Belediyelerinizi uyarmasına rağmen kulağınızın üstüne yattınız. Arıtma tesisinin kapasitesini bile artıramadınız. Fethiye Atıksu Arıtma tesislerinde bakım yapılmadığı için sık sık arızalar ve kırılmalar yaşandı ve bu da Körfezde kirliliğe yol açtı. Fethiye İlçesinde CHP’li Belediyenin ihmalleri sonucu oluşan bu arızalar nedeniyle yaşanan kirlilikten dolayı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na 2 adet 789.096 TL olmak üzere toplam 1.578.192 TL idari para cezası uygulandı. Bunun yanı sıra; Fethiye sanayi bölgesinde oluşabilecek kirletici etkilerin önlenmesi amacıyla sanayi içerisinde bulunan yağmur suyu kanallarının çıkışında bulunan ve DSİ kanalına deşarjı bulunan noktalara yağ tutucu ünitelerin yerleştirilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması kapsamında Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına ve Fethiye Belediye Başkanlığına, Saha denetimlerinde de tespit edilen hayvancılık faaliyetleri için gerekli önlemlerin ve denetimlerin yapılması hususunda Fethiye Belediye Başkanlığına, Şövalye Adasında kanalizasyon alt yapısı olmaması sebebiyle gerekli önlemlerin ve kontrollerin yapılması için Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına; uyarı yazıları yazıldı.
Ama bunlar da CHP’li Belediyelerin aklını başına getirmeye yetmedi. Uyarılara ve para cezalarına rağmen uyanmayan CHP’li bu belediyeleri kıymetli hemşerilerimizle birlikte biz uyandıracağız. Hem de öyle bir uyanacaklar ki, seçimlerde geldikleri gibi gidecekler. Ne olduğunu bile anlayamayacaklar. Az kaldı. Muğla Büyükşehir Belediyesini de Fethiye Belediyesini de AK Belediyecilikle buluşturacağız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Fethiye’mize yeni bir Fethiye, Muğla’mıza yeni bir Muğla daha ekleyeceğiz. Biz söz verince yaparız. CHP zihniyeti gibi söz verip kıvırmayız. Biz yaparız onlar sadece konuşur ve bizim icraatlarımızı seyreder.”