Hatay Antakya’da görev yapan sağlık Memuru Muzaffer Kılınç (44), Antakya Eğitim Araştırma Hastanesi Ek Binasında nöbet sırasında depreme yakalandı. Ek binanın göçmesiyle enkaz altında kalan Kılınç’ın cenazesine 10 gün sonunda ulaşılabildi. Muzaffer Kılınç’ın cenazesi Antakya’dan önce anne ocağına getirildi. Burada Kur’an-ı Kerim okunup helallik alınmasının ardından cenaze Hallaç Mezarlığı’na götürüldü.
Depremde hayatını kaybeden sağlık memuru Muzaffer Kılınç’ın Hallaç Mezarlığında kılınan cenaze namazına ailesi, Fethiye protokolü, sağlık görevlileri ve sevenleri katıldı.
“Hastalarını bırakıp gidememiş”
Depremde hayatını kaybeden Muzaffer Kılınç’ın ağabeyi Muammer Kılınç, Hatay’da gördüğü manzaranın çok kötü olduğunu ifade ederek, “8 katlı binanın zemin katında görevdeymiş. 2 hastasına bakarken yakalanmış. Bir masanın altına sığınmaya çalışmış. Hastalarını bırakamamış.” ifadelerini kullandı.
Fethiyeli sağlık memuru Muzaffer Kılınç, Balıkesir'in Marmara ilçesine tayini çıktığı için eşyalarını toplayarak, arkadaşlarıyla vedalaşan ve son kez nöbete kaldığı hastane ek binasında göçük altında kaldı.
Genç sağlıkçının, vatani görevini yaptığı sırada da PKK saldırısında yaralandığı, durumu kendisinden daha ağır olan askerleri görünce, "Onlar varken benim hakkım değil" diyerek gazilik unvanını reddettiği öğrenildi.
Kılınç, 2010 yılında Hakkari Şemdinli'de askerlik yaptığı sırada PKK baskınında yaralanmıştı. Çatışmada 12 silah arkadaşı şehit düşen Kılınç'a tedavi sırasında gazilik verilmek istendiği, ancak genç adamın daha ağır yaralıları görünce "Bu benim hakkım değil diyerek" gazilik mertebesini almak istemediği öğrenildi.
Merhum babasının görevi nedeniyle 12 Mayıs 1979’da İskenderun Devlet Hastanesi’nde doğan Muzaffer Kılınç görev yaptığı Antakya Eğitim Araştırma Hastanesi Ek Binasının depremde çökmesi nedeniyle hayatını kaybederken, doğduğu İskenderun Devlet Hastanesi de bu depremde yıkıldı.