“Bu Sene Zeytin Üreticisinin Yüzü Gülecek”
Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, yeni başlayan 2022-2023 zeytin hasat dönemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Atıcı, yeni yıl beklentilerinin oldukça olumlu olduğunun söylerken çiftçinin de iyi kazanmasını sağlamanın önemine vurgu yaptı.
Bu sene zeytin üreticilerinin yüzlerinin güleceğini söyleyen Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, böylesine büyük umutlarla dolu bir yıl için hasat şenliği yapmanın ayrı bir mutluluk kaynağı olduğuna değindi: “Milas'taki zeytinciliğin belli bir seviyeye geldiğini artık net biçimde görebiliyoruz. Tabii burada hasat şenliklerinin çok önemli katkıları oldu. Avrupa Birliği’nden ve yurt içinden hak kazandığımız coğrafi işaretlerin bizim zeytinimizi ve zeytinyağımızı uçuracağını umuyorum. Ne mutlu ki hastalıklarla ilgili bu sene hasarımız yok. Hem halkalı leke hem de bu zeytin sineğiyle ilgili Tarım Orman Ilçe Müdürlüğü ve Il Müdürlüğümüzle ortak projelerde güzel çalışmalar yaptık. Özellikle zeytin sineği konusunda birlikte yapılan mücadelelerden netice verdi. Olumlu sonuçları var. Dolayısıyla umut dolu bir yıl olacağına inanıyorum.”
“Alanların Yüzde 70’i Dağlık Olunca Kasa Kullanmak Zorlaşıyor”
Atıcı, yeni seneden oldukça umutlu olduklarını ifade ederken zeytincilik sektöründe etkisi görülen birkaç soruna da parmak bastı: “Çok iyi bir yıl bekliyor olsak da zeytinciliğimizin devam eden bazı sorunları var. Sıkıntılarımızın başında iş gücü geliyor. Son yıllarda zeytin ürününün az olması, gençlerin bölgeyi terk etmesine neden oldu. Oysa bizim elimizdeki verilere göre 50-55 mahallede zeytincilik birinci geçim kaynağıydı. İş gücü eksikliği, bu mahallelerdeki zeytin hasatıyla ilgili bizleri düşündürüyor. Yine de inanıyorum ki küçük aile işletmeleri çaba göstererek bu sorunu çözecekler. İş gücü azlığının yanında arazilerimizin çok dağlık, battal olması ve yeterli yol olmayışı hasatta bize sıkıntı yaratacak. Bu sorunu çözme yolunda ne yazık ki mesafe kat edemedik. Birçok zeytinlik alana hala daha hayvanlarla yük taşınıyor. Tercih edeceğimiz kasayla hasat taşıma yolların dağlık olması nedeniyle yaygınlaşamıyor. Bizim alanlarımızın yaklaşık %70’i dağlık ve sarp kayalar. Burada vatandaşa kasayı dayatmak mümkün değil. Biz de çiftçilerimize hiç olmazsa çuvalla belli bir noktaya indirip düz alandan kasalara aktarmayı telkin ediyoruz. Tariş burada güzel örnekler gösteriyor. Kasa sayısını arttırdı. Çuvalla gelse bile hemen Tesiste kasalara dolduruyor. Güzel çalışmalar var ve firmalarımız tesislerimiz, zeytinyağı fabrikalarımız da kasanın artık önemine inanmış, anlamış durumdalar. Onlar da ellerine geldiğince çiftçiye kasa vererek hasat ettirmeye çalışıyor. Bu da iyi gelişmeler.”
“2023’te Teşvik ve Primlerin Daha Yüksek Olmasını Bekliyoruz”
Başkan Atıcı, dünyada ve ülkemizde zeytine talebin artacağını ve finansal açıdan da bol kazançlı bir yıl beklediklerini söyledi. Zeytinyağı maliyet ve kar oranları hakkında da bilgi veren Atıcı; 2023’te destek primlerinin daha yüksek olmasını beklediklerini söyledi: “Bizim yaptığımız maliyet hesaplarına göre 2022 – 2023 sezonunda 29,5 lira civarında bir maliyeti var zeytinyağının. Tabii bunun üzerinde satabilmesi lazım çiftçinin, çünkü bu maliyeti çıkardıktan sonra kar ve refah payı olması lazım. 2022’de yeterince artırılmayan zeytinyağı priminin 2023 yılı itibarı ile biraz daha artacağını düşünüyorum. Tabii mazot, gübre desteklemelerinin de aynı şekilde daha yüksek olması ve çiftçinin sahada moralinin yüksek tutularak zeytinlerin sahaya indirilmesi lazım. Tesislerimizin bir çoğu modernize oldu. Markalarımız güzel. Gerçekten dünyada ses getiren markalarımız var. Hepsini tebrik ediyorum. Ancak sahada, tarlada çiftçiler, küçük aile işletmeleri bu zeytini dalından indirip kasalara getiremez ise bütün bunların bir anlamı yoktur. O anlamda çiftçinin değerini bilmeli ve para kazanacağı bir fiyat politikasını benimsemeliyiz. Yoksa bu kadar büyük umutlar beslenen bir hasat döneminde hiç arzu edilmeyecek biçimde zeytinler toplanmaz, dallarda kalır. Umuyorum ki böyle bir olumsuz sahneyle karşılaşmayacağız. Biz zeytinyağını ve zeytini kaliteli üretmek zorundayız. Zeytinyağının kalitesi önemli. Sofralık zeytinin de hırpalanmadan, ezilmeden kasalara girmesi gerekiyor. Bize de düşen görev bu. Bir de Tarım Orman Müdürlüğünün ve Bakanlığımızın görevleri var. Eğer zeytinyağında ve tane zeytinde herhangi bir düşük fiyat olursa bunu regüle etmeleri lazım. En azından prim desteğiyle müdahale ederek çiftçinin zarar etmesini, piyasanın altında zeytini satmak zorunda kalmamasını sağlamamız lazım. Hepimizin en büyük görevi bu”
Başkan Atıcı, tüm bunlara ek olarak, erken hasat soğuk sıkım zamanlamasının iyi ayarlanmasının önemine değindi. Atıcı; “İnanıyorum ki zeytin ile uğraşan çiftçilerimiz, iş insanlarımız ve tesislerimiz, özellikle üreticilerimiz o zamana kendilerini iyi ayarlayacaklar. Çünkü zamanlama da önemli. Vakitsiz ya da geç hasat, milli servette kayıptır. Bu konuda hep birlikte elbirliğiyle zamanlamayı iyi yapmak lazım. Ona da dikkat çekmek istiyorum. Erken hasat soğuk sıkım meselesinde farklı şeyler çıkıyor. Zeytin yağa dönüşmeden yağ çıkarmaya çalışmak da o veya çok gecikmiş buruşmuş dalında bozulmuş zeytinleri uzun süre bekletmek de verim ve gelir kaybıdır. Bunlar önemli şeyler, bunları da vurguluyoruz.”
“Çiftçiler Emeğinin Karşılığını Alırsa Verim Artar”
Atıcı, zeytinciliğin meşakkatli bir uğraş olduğunu altını çizerken iyi ürün elde etmek için kilit noktada gördüğü çiftçilerin önemine bir kez daha vurgu yaptı: “Tabii zeytincilik kolay yapılan bir iş değil. Gerçekten çok zahmetli. Çünkü bunun hava şartları var, dağ şartları var, yol şartları var. İşçinin çalışma günleri kısalıyor bu zorluklar yüzünden. Zahmetli ve meşakkatli bir iş. Dolayısıyla eğer çiftçi bunun karşılığını alırsa daha çok zeytinlere gidecek, daha çok bakacak, daha çok gübresini yapacak ve zeytinine dört elle sarılacak. Ama tersi olursa da zeytine küsecek. Bunu çok eski yıllardan ben çok iyi hatırlıyorum. Zeytinyağı fiyatlarının çok düşük seyrettiği zamanlarda, belki 5-6 yıl zeytinden para kazanamayan çiftçi zeytinlere bakmadı. Battal oldu, orman oldu. Gübre vermedi, gidip de dağdaki zeytini hasat yapmadı. Bıraktı. Çünkü hasat ettiği zamanki elde ettiği gelirle maliyet birbirini tutmadı. Artık böyle şeyler olacağına asla ihtimal vermiyorum ama sizin aracılığınızla bu konudaki uyarımı yapmak istiyorum.”
“Zeytin Hasadının Çok Hassas Bir Konu Olduğunu Unutmayalım”
Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, son olarak üreticilere seslendi ve onlara birkaç telkinde bulundu: “Birincisi zeytin hasadını vakti zamanında yapmaya çalışalım. İkincisi zeytin hasadının çok hassas bir konu olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Bunun hasadında, taşımasında ve tesislere ulaşımında mümkün olduğu kadar kasayı kullanalım. Çünkü kasayla yapılan hasadın değeri farklı. Eğer olmuyorsa bile biraz önce söylediğim gibi çuvalla indiirilen zeytini ilk fırsatta kasaya geçirelim. Elde ettiği zeytinyağlarının saklaması da ayrı bir konu. O konuda da mutlaka Tarım Orman Bakanlığımızın önerdiği kaplarda, krom içeriklerde saplamaya çalışması lazım. Tabii kolay bir şey değil. Bunların her biri bir başlık ve çok zor, meşakkatli işler. Fakat zoru başarmak zorundayız. Yoksa bu zeytinyağının çıktığı zirveden tekrar geri düşürürsek, kalitesiz, işe yaramaz, sabunluk yağı üretirsek bu alanda istikbalimiz de olmaz. Son olarak tekrar bütün çiftçilerimize sağlıklı ve bol bereketli bir hasat sezonu diliyorum. Inşallah fiyatlarımız da tatmin edici olur. Herkese buradan iyi hasatlar diliyorum.”
“Bu Sene Zeytin Üreticisinin Yüzü Gülecek”
Admin