Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras'ın seçim öncesi vaatlerinden biri olan, Didim-Turgutreis-Bodrum deniz otobüsü seferlerinin ardından, ikinci olarak Marmaris-Fethiye deniz otobüsü seferleri, Marmaris Limanı'nda düzenlenen törenle başladı. Açılış törenine Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras'ın ev sahipliğinde, CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılış töreninin ardından, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve protokol üyeleri, ilk Marmaris-Fethiye deniz otobüsü seferini gerçekleştirmek üzere deniz otobüsüne bindi. Yolculuk sırasında MtürkTV Kanalına özel açıklamalarda bulunan Başkan Aras Röportajında şu ifadelere yer verdi
SORU :
Evet başkanım, dün Kabotaj Bayramı'ydı ve müjdeli haberlerle başladı.
Dün Didim Bodrum hattı açıldı, bugün de Fethiye Marmaris hattındayız.
Neler söyleyeceksiniz?
1 Temmuz Kabotaj Bayramı öncelikle kutlu olsun.
Ve 1 Temmuz'da bu anmayı böyle anlamlı bir projeyle hayata geçirdiğimiz için çok mutluyum.
Bütün ekibime çok teşekkür ederim.
Aynı zamanda Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu ile birlikte de Didim Bodrum Seferleri başlattık.
O da dün itibariyle oldu.
O yüzden yine Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımıza da çok çok teşekkür ediyorum.
Bu anlamlı günde birlikte olmak, birlikte proje üretmek çok önemliydi.
Sayın Genel Başkanımız da dün bize katıldı.
Didim'den beraberce önce Bodrum'a geldik, orada da karşılandık.
Bence 1480 kilometrelik Muğla kıyılarının Artık denizden de birbirine bağlanması lazım, elzemdi.
Ve biz bunu başlatmanın gururu içerisindeyiz şu anda.
Soru :
Bugün tarihi bir gün, tarihe not düşmek istersek neler söylersiniz ?
Şöyle söyleyelim tabii ki, öncelikle bir kere istiklal savaşımızı isterseniz bir vurgulayalım.
Çünkü istiklal savaşımız bizim sadece karadaki değil, denizdeki ve havadaki egemenliğimiz açısından da çok önemliydi.
Evet istiklal savaşımızla kara egemenliğimizi kazandık.
Misak milli sınırlarımızı düşman işgalinden kurtarmıştık.
Bağımsızlığımızı orada kazandık.
Ancak denizlerde de bağımsızlığımızı kazanmamız gerekiyordu.
Çünkü Osmanlı döneminde son döneminde verilen kapitülasyonlar Osmanlı denizlerinde ticareti tamamen yabancıların eline bırakmıştı.
Ama yeni Türkiye Cumhuriyeti, genç Türkiye Cumhuriyeti kendi karasularında bu ticareti yapmak için ilk önce İstiklal Savaşı'nı kazandı.
Arkasından Lozan'da kabotajı Lozan'ın maddeleri arasına soktu.
İsmet İnönü'nün o Lozan'daki mücadelesini hepimiz biliyoruz.
Tabii bunun öncesinde İzmir İktisat Kongresi var.
İzmir İktisat Kongresi'nde atamız özellikle kabotajı da İktisat Kongresi'nin yine maddelerinden biri olarak oraya dahil ediyor.
Oradan gelen daha sonra Lozan'da tabii ki oraya giriyor.
Ve Montreux'ün de aslına bakarsanız Boğazlar Sözleşmesi'nin de Montreux'ün de alt yapısını hazırlayan çalışmalar bunlar.
Yani biz Boğazlar'daki egemenliğimizle aslına bakarsanız yine bu kabotajla da bağlantılı olarak kazanmış bulunuyoruz.
ve günümüzde artık Türk denizlerinde Türk bayraklı ticaret gemileri yine muarip gemiler ve diğer özel bütün turizmle ilgili denizcilikle ilgili bütün faaliyetler artık Türk bayrağı altında çok rahat bir şekilde yapılıyor.
Daha önceden bu böyle değildi.
O yüzden bugün çok önemli bir gün.
Yani tarihe not düşmek derken böyle düşmek lazım.
Eğer bu günleri anmak istiyorsak biz hamasi söylemlerle veya işte eğlencelerle değil gerçekten de atamızın bize gösterdiği doğrultuda Bizi geliştirecek projelerle bu günleri anmak durumundayız.
Bu 1 Temmuz Kabotaj Bayramı'nda işte böyle güzel bir ortamda, konforlu bir seyahati Muğla'da iknas etmek, bunu daha sonra diğer illere de yine sirayet ettirmek, aktarmak bizim artık misyonumuz oldu.
Bundan sonra böyle olacak.
Ama şunu da hatırlatmak isterim.
Keşke şu 1 Temmuz'da Hükümetimiz de Denizcilik Bakanlığı'nı kursaydı.
Bak ne kadar önemli.
Üç tarafı denizlerle çevrili Anadolu topraklarında Denizcilik Bakanlığımız yok.
Hep işte Ulaştırma Bakanı'nın altında müsteşarlık olarak, genel müdürlük olarak devam etti gitti.
Halbuki ne kadar önemli deniz ticaretimiz bizim.
Denizlerdeki hakimiyetimiz o kadar önemli.
Mavi vatan diyoruz son dönemde biliyorsunuz.
Aynı zamanda tabii stratejik açıdan da çok çok önemli denizlerimiz.
Son dönemde bölgesel problemlere baktığınızda aslında bizi kendi kıyılarımıza hapsetmek istiyor.
Bütün yine Bu yapılan çalışmalar veya işte Peres Devletleri'nin yaklaşımları Kıbrıs'ta öyle, Ege'de öyle.
Kendi kıyılarımıza hapsolmuş bir denizcilik bizden bekliyorlar.
Ama biz buna izin vermeyeceğiz.
Biz ne kadar çok denizde faaliyet gösterirsek, gençlerimizi, çocuklarımızı ne kadar çok denizle buluşturabilirsek.
Çünkü deniz demek ufuk demektir.
Ufku açılır.
Deniz kültürü farklı bir kültürdür.
O yüzden biz bunu başarmak için çalışacağız.
Sadece bir sefer değil aslında.
Maksadı çok daha fazla.
SORU :
Peki başkanım bir müjde daha verdiniz az önce konuşmanızı yaparken.
O da araç taşıyacak bir feribot.
Onda da değinebilir miyiz?
Tabii o da Marmaris-Çamlı, Gökova-Çamlı ve Bodrum arasında arabalı feribot seferleri.
Bunu çok önemsiyoruz.
Çünkü o bölgeden gelen vatandaşlarımızın, düşünün Milas-Yatağan, ondan sonra Bayır-Menteşe, oradan nerelere geldiğini ama çok güzel bir deniz yolculuğuyla çok rahat bir şekilde nasıl da açıya gidiyorsa Marmaris, Çamlıya'da denizden gelebilir araçlı feribotlar.
Şimdi bunun çalışmalarını yapıyoruz.
Bunu da devreye sokacağız.
En yakın zamanda ki bu çok daha hızlı olacak, Gürlük-İyasos arasında sefer başlatacağız.
Çünkü orası da çok aktif kullanılan bir yer.
Özellikle kültür balıkçılığında yoğun olduğu bölge biliyorsunuz.
O bölge çok aktif kullanılıyor.
Oraya da yine belki bu kadar büyük değil ama nispeten daha küçük çaplı bir taşımacılığı orada da başlatacağız.
Yani her bölgede bunu yapmak istiyoruz.
SORU :
Başkanım seçileli çok kısa süre oldu ama Muğla'ya çok özel dokunuşlar yaptınız.
Bunlarla ilgili neler söyleyeceksiniz ?
Özel ulaşım konusunda evet, hem öğrencilerimizin 60-65 yaş arasındaki emeklilerimizin, öğretmenlerimizin bazı imkanlarla, daha iyi imkanlarla taşınması açısından ulaşımda çok önemli atılımlar yaptık.
Uluslararası ilişkiler yani Muğla'nın kent kimliğinin bütün dünya tarafından tanınması için de çok önemli çalışmalar yapıyoruz.
Ben buraya gelmeden önce Samos'ta bir toplantıya katıldım bundan iki gün önce.
Samos'taki toplantı dünya siyasetini, politiğini yönlendiren bir toplantıydı.
Çok önemli siyaset adamları dünyanın her yerinden oraya katılıyordu.
Ben de katıldım, bir konuşma yaptım ve önümüzdeki sene bu toplantıyı Muğla'da yapmayı teklif ettim ve inanılmaz kabul gördü.
Ve şimdi önümüzdeki sene bu uluslararası toplantıyı, 21.si yapılacak artık.
Onu Muğla'ya alıyoruz.
Bizim Muğla'nın uluslararası alanında potansiyelini göstermesini istiyoruz, tanıtılmasını istiyoruz.
kültürüyle, tarihiyle, doğasıyla, gastronomisiyle, her şeyiyle korumacı, kollayıcı bir anlayışla yapmak istiyoruz.
Turizm bacasız sanayi, turizm bölgemizin ana sektörüdür.
Turizmi destekleyecek her türlü yaklaşıma varız ama aynı zamanda ben bunu yaparken tabii ki bölgesel barışı da çok önemsiyorum.
Bölgesel barış bizim nefesimiz gibi.
Görüyorsunuz dünyanın birçok yerinde savaşlar var, kitlesel göçler var ve biz tam bunun ortasındayız, ateşin ortasındayız.
O yüzden çevremizle iyi ilişkiler kurmak zorundayız.
Düşünün hemen karşımızdaki komşu adalarımızla, Yunanistan'la veya Akdeniz'in diğer ülkeleriyle bu barış ortamını yaratmak zorundayız.
Bu yerel de bizlerin misyonudur.
Ulusal düzeyde, uluslararası düzeyde İç siyaseti de zaman zaman öncelikleyerek farklı mesajlar verilebiliyor, düşmanlıklar körüklenebiliyor.
Ama bizler yerel yöneticiler ve halkın eliyle seçtiği, birebir en yakın olduğu temsilciler olarak barışı beslemek zorundayız.
Çünkü savaşın hiç kimseye faydası yok.
Çocuklarımızın, geleceğimizin yok olması bize hiçbir şey kazandırmaz.
O yüzden biz barışı destek, barışı beslemek zorundayız.
Karşı adalarla çok iyi ilişkiler kuruyoruz.
Şimdi Rodos'la başladık.
Rodos'la önce Muğla'yı bir kardeş yapacağız.
Sonra ilçelerimizi diğer ilçelerle, diğer adalarla kardeş yapacağız.
Ondan sonra onlarla ortak projeler üreterek bu barışı hep besleyeceğiz.
Yani kardeş kent derken de karşı ziyaretten bahsetmiyorum.
Yine ortak projeler neler?
Mesela şimdi KOS'ta yangın vardı dün.
Ben KOS Belediye Başkanı'nı aradım.
Dedim ki ne istiyorsanız, ne arzu ediyorsanız bizzat da gelip yangın söndürmeye katılalım dedik yanınızda.
Sağolsunlar, teşekkür ettiler.
Bugün itibariyle söndü orası da Allah'a şükür.
Orada da şu anda her şey kontrol altında.
Ama bizim bugünümüzde hem bölgesel savaşlardan hem afetlerden korunmak için iş birliği yapmamız elzemdir.
Yani biz bölgesel veya uluslararası düzlemde yerel siyasetin kent diplomasisi potansiyelini kullanacağız Muğla'da.
Bunları yapacağız.
Daha çok işimiz var.
Bunlardan sadece birkaçıdır.
Halkımızın daha rahat yaşaması için, bu ekonomik şartlarda daha rahat etmesi için de yerel yönetim olarak elimizden gelen tüm desteği tarımımızdan, çiftçimize, emeklimizden, esnafımıza, turizmcimize, iş insanımıza, herkese yine Hissettirmek istiyoruz açıkçası.
Çok teşekkür ederim.
Sağ olun, sağ olun.
Sağ olun, çok teşekkürler.