Hatay’da açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Soylu, “Sayın Kılıçdaroğlu, mezarlıkta bayrağı kaldırdığımıza ve benim bunun talimatını verdiğime yönelik bir değerlendirmede bulundu. Bir ülkenin yönetimine talip, cumhurbaşkanı adayı. Bütün bunları değerlendirirken ve söylerken, deprem bölgesinde yalan üzerinden siyaset yapılırsa Allah hesabını sorar. Hepimizin sorumlulukları var ama insan olarak kendi sorumlulukları da söz konusu. En azından doğruyu söyleme zorunluluğu söz konusu” sözlerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, depremde en çok hasar alan illerden biri olan Hatay’ın Antakya ilçesinde açıklamalarda bulundu.
Antakya’da enkaz bölgesinin 10 ayrı alana ayrıldığını vurgulayan Bakan Soylu, “DSİ’nin, Karayolları genel Müdürlüğü’nün, büyükşehir belediyelerinin çalıştığı alanlar var. Antakya’da 20 bini aşkın acil yıkılacak ve yıkılmış binalar var. Şu ana kadar buradan 3 milyonu aşkın enkaz kaldırıldı. Antakya Merkez’de 3 bin 500, diğer ilçeler ile birlikte 6 bin kamyon seferi yapılıyor. Şu ana kadar burada 300’ün üzerinde ekskavatör ve diğer iş makineleri çalışıyor. 900’ün üzerinde kamyon sürekli sefer halinde. Elbette çok uzun bir çalışma bu. Bu verdiğim bilgiler sadece enkaz ve acil yıkılacak binaların bilgisidir. Toplamda yüzde 70- 75 oranında ağır hasarlı bina var. O binaların yıkılma zamanı geldiğinde de aynı çalışmalar devam edecek” sözlerini kullandı.
Bölgenin geçmişten daha dirençli hale getirileceğini kaydeden Bakan Soylu, “Arkadaşlarımız sürekli bölgedeler. Bizde dönem dönem deprem vilayetlerinde çalışmaları yerinde görmekte, vatandaşlarımızın taleplerini dinlemekteyiz. Gece gündüz çalışılıyor. Elbette yitirilen canları geri getirmemiz mümkün değildir. Ama buralar geçmişten daha dirençli hale getirilecek” ifadelerine yer verdi.
Kılıçdaroğlu’nun bayrak kaldırıldığı yönündeki iddialarına Bakan Soylu şu sözlerle cevap verdi:
Bir mesele daha var. Hem bizi üzdü hem de canımızı sıktı. Burada hep beraber çalışıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, ziyaret etti. Başımızın üzerinde… Herkesin bu acıya ortak olması ancak gücümüzü artırır. Ama her geldiğinde bizi birbirimize düşüren bir anlayışı olmasını son derece sakil ve yanlış buluyorum. Bu doğru bir yaklaşım değil. Valilerimizle, bakan arkadaşlarımızla işin başından itibaren buradalar. Ben 7’nci günde geldim. Kahramanmaraş’taydım ama geldiğim günden itibaren de meseleleri çok iyi biliyorum.
“Yalan üzerinden siyaset yapılırsa Allah hesabını sorar”
Sayın Kılıçdaroğlu, mezarlıkta bayrağı kaldırdığımıza ve benim bunun talimatını verdiğime yönelik bir değerlendirmede bulundu. Bir ülkenin yönetimine talip, cumhurbaşkanı adayı. Bütün bunları değerlendirirken ve söylerken, deprem bölgesinde yalan üzerinden siyaset yapılırsa Allah hesabını sorar. Hepimizin sorumlulukları var ama insan olarak kendi sorumlulukları da söz konusu. En azından doğruyu söyleme zorunluluğu söz konusu. O mezarlık orada başından beri var. Eğer o mezarlığa ben geldiğimden sonra o mezarlığa gitmediysem, Ay Yıldızlı bayrağı bizim arkadaşlarımız açmamışsa, her türlü şeyi söyleyebilir. Ama Kılıçdaroğlu gelecek diye eğer mezarlık Büyükşehir’in flamalarıyla süsleniyorsa bu bir ayıptır, gerek de yoktur. Bugün flama günü değil. Bugün bizim ortak değerimiz, bayrağımız. Orada mescit yapıldı doğru biz yaptırdık. İnsanlar hem namaz kılsınlar diye hem de kendi cenazelerinin üzerine Kuran okunduğunu görsünler diye. Diyanet İşleri Başkanımız gittiğinde Ay Yıldızlı bayrak orada, biz gittiğimizde Ay Yıldızlı bayrak orada.
"Burası siyasetin yapılacağı bir yer değil"
Ay Yıldızlı bayrağı kaldıran da, flamaları kaldıran belediyenin görevlileri. Taktıran da bizim Emniyet Müdürü Yardımcımız ve bizim arkadaşlarımız. Ne gerek var bunlara? Niye böyle açıklamalar yapılması hususunda bizi zorunda bırakıyorlar? Bir şeye ihtiyacınız var mı diye sorması gerekirken… Elinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi var, Ankara Büyükşehir Belediyesi var. Burada tüm belediyeler var, hepsine teşekkür ediyoruz. Peki gelip hemen bu meseleyi karıştırmanın, burada çalışan insanları birbirine düşürmenin ne anlamı var? Mezarlık yerini Valilik bulmuş, Denizli Belediyesi açmış. Biz bunu söylemiyoruz. Çünkü Hatay Büyükşehir Belediyesi depremzede, açamayabilir, yapamayabilir. Bunların hepsi depremin içinde düşünülebilir. Sorumluluk sahibi bir insan, o talimatı bu verdi, şu talimatı o verdi diye buradaki insanları birbirine düşürmeye çalışmaz. Kendisini göstermek için başkasını karalamaya çalışmaması gereken bir dönemdeyiz. Burası siyasetin bu denli yapılacağı bir yer değil. Ankara’da yapın. ( Birlik Haber Ajansı)