Türkiye’de 2022 yılını mutlu kapatan ve 2023’e umutlu giren turizm sektörü, yaz sezonuna beklentilerin altında başladı. Deprem felaketi ve genel seçimlerin etkisiyle yerli ve yabancı turistlerin rezervasyonlarında durgunluk yaşandığını söyleyen turizmciler, dış pazarda da diğer ülkelerle fiyat rekabetinde geri kalmaktan şikayetçi.
Seçimler öncesinde döviz kurunun sabit kalmasına karşın maliyetlerinin yükseldiğini belirten sektör temsilcileri, kurda artış beklentisiyle sezondan umudunu koruyor.
Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği (ÇALIŞDER) Başkanı Mete Ay, dövizin düşük olması ve Türkiye’deki hayat pahalılığının neticesinde yerli ve yabancı turistlerin tatil için başka ülkeleri seçmesine yol açabileceğini söyledi.
Türkiye’deki pahalılığın döviz düşüklüğüne bağlı olmadığını kaydeden Ay, “Ne yazık ki ülkemizde her şeyin ücreti Dolar ve Euro’daki artışa bağlı gösterilerek orantısız bir şekilde arttırılıyor. Bunu anlayabilmek çok zor. Böylelikle tatil için ülkemizi tercih eden turistin de alım gücü düştü. Tüm yerli ve yabancı turistler bu durumdan şikayetçi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin akabinde Bakanlar Kurulu Kabinesinin açıklanmasının ardından piyasa bir nebze de olsa rahatladı. Fakat bir başka tehlike de, yerli turist üzerinde görülüyor. Yerli turistlerimiz de zamlardan ve pahalılıktan şikayetçi olarak, Avrupadaki vizesiz ülkeleri tatil için tercih ediyor” dedi.
Yabancı turistlere yönelik fiyat belirlerken döviz kurundaki artışların maliyetlerini karşılamaya yetmediğini de söyleyen Mete Ay, “Türkiye'deki bu enflasyon, maliyetlerimizi arttırdı. Dolar ve Euro'daki artış bu maliyetlerimizi karşılamıyor. Dolayısıyla şu anda işletmelerin kar marjı olumsuz yönde etkileniyor. Eğer Dolar ve Euro’da yavaş da olsa düzenli bir artış olursa ve enflasyon da düşerse sanıyorum önümüzdeki aylardan itibaren bu makas kapanır” şeklinde konuştu.
